Myanmar'da Müslümanlara yönelik olarak 2012 yılının haziran ayında başlayan yüzlerce kişinin ölümü; yüz binlerce kişinin de mülteci durumuna düşmesi ile sonuçlanan katliamlar yeniden alevlendi. Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Meikhtila kasabasında 4 gün önce 5 caminin ateşe verilmesi ve 32 kişinin ölümüne sebep olan olayların hemen akabinde Budist militanlar, şiddetin dozunu artırdı. Meikhtila'ya 64 kilometre mesafedeki Yamethin'de 1 cami ve 50 evin bazı gruplar tarafından ateşe verildiğini duyuran Myanmar devlet televizyonu, ayrıca Naypyitaw bölgesindeki Lewei'de 1 cami ve çok sayıda binanın da yakıldığını açıkladı. Ülkenin birçok bölgesinde eş zamanlı olarak süren saldırılar sırasında Müslümanlara karşı vahşice bir tutum sergileyen Budistler, çocukları bile insafsızca katlederek infaz ediyor.
Bölgeden dünyaya yansıyan fotoğraflarda evleri ateşe verilen, sokak ortasında yakılan, araçların arkasına bağlanarak sürüklenen Müslümanların görüntüleri adeta kan donduruyor. Myanmar yönetimi, daha önce Türkiye ile ABD'nin de aralarında olduğu birçok ülkeye bölgedeki çatışmaları sona erdirme sözü vermişti. Yönetim ayrıca, en kısa sürede Müslümanların haklarını verecek; topraklarından koparılan insanların evlerine geri dönmesini sağlayacak, demokratik hakları iade edecekti. Ancak gelen haberler Myanmar yönetiminin sözünün tutmadığı gibi olayları engellemekte de yetersiz kaldığını gösterdi.
Bölgedeki olaylar üzerine Devlet Başkanı Thein Sein'in Meikhtila'da olağanüstü hal ilan etmesi ve orduyu güvenliği kontrol altına alması için görevlendirmesi bile Budist çetelerin şiddetini durdurmaya yetmedi. Aksine olaylar Myanmar'ın orta kesimlerine de sıçradı. Birçok kasabada Budistler, Müslümanlara ait evleri ve 5 camiyi ateşe verdi. 20 kişinin öldüğü olaylar artarak sürüyor. Şu ana kadar sadece Meikhtila kasabasında son üç günde yaşanan şiddet olaylarından etkilenen 6 binden fazla Müslüman evlerini terk etmek zorunda kaldı. Devlet Başkanı Sein, yaşananlara rağmen Meikhtila kasabasında çatışmaların kontrol altına alındığını iddia etti. Askerlerin, kasabadaki bankalar ve önemli kavşaklarda güvenlik tedbirleri aldığını açıklayan Sein, evsiz kalan Müslümanlara yiyecek ve su dağıtıldığını duyurdu.
BİTMEK BİLMEYEN DRAM! ABD ve Türkiye'ye “En kısa sürede demokrasiye geçme, Müslümanların haklarını da iade etme” sözü veren Myanmar lideri Thein Sein'in olağanüstü hâl ilan ederek orduyu görevlendirmesi bile Budist çeteleri durduramadı. Aksine olaylar birçok bölgeye sıçradı. Evleri yakılıp yıkılan 6 bin Müslüman ortada kaldı.
İNSANLIK YİNE AYAKLAR ALTINDA Müslümanlar öldürülüyor, dünya 'soykırım'ı izlemekle yetiniyor!.. Budist rahiplerin liderliğinde, 2012'de başlayan katliam 4 gün önce tekrar alevlendi. Müslüman kasabalarında evler, camiler tek tek yakıldı. Vahşet bununla da bitmedi; insanlar diri diri ateşe verildi. Cesetler iplere bağlanıp sokaklarda sürüklendi.
BM YİNE YETERSİZ KALDI
Müslümanlara hayat hakkı yok
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), BM ve Türkiye'nin Myanmar'ın Arakan eyaletinde normalleşme yönünde attığı çabalar ne yazık ki bugüne kadar yeterli olamadı. İİT'nin bölgede ofis açmasını militan gruplar engelledi. Türkiye, bölgede önemli girişimlerde bulunmuş; BM ise, ancak güvenli bölgelerde (!) yardım yapabildiğini duyurmuştu. ABD Başkanı Baracak Obama, ikinci defa başkan seçildikten sonra ilk ziyaretini Myanmar'a yapmış ve buradaki Müslümanların haklarının verilmesi yönünde yönetime çağrı yapmıştı. Ancak bu girişimler hiçbir işe yaramadı. Çocuk sahibi olmaları bile hükümetin iznine bağlanan Müslümanlardan yaklaşık 1 milyonu komşu ülkelerdeki mülteci kamplarına, 700 bin kadarı da Suudi Arabistan'a sığınmak zorunda kaldı.
Dışişleri: Endişe ile takip ediyoruz
Müslümanlara yapılan katliamlara Dışişleri Bakanlığı da tepki gösterdi. Yapılan yazılı açıklamada, Arakan bölgesinde vatandaşlık statüleri belirsiz durumda olan Rohinga Müslümanlarının etkilendiği 2012 içindeki olaylar ertesinde gerginliğin halen devam ettiği hatırlatılarak, şu ifadelere yer verildi: “Türkiye, Meikhtila'daki olayların bir an önce kontrol altına alınması, faillerinin bulunması ve olayların yayılmasının önlenmesi için gerekli adımların atılması hususlarında Myanmar hükümetine çağrıda bulunmaktadır.”
