AK Parti Dışilişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu 2B ile ilgili konuştu.
AK Parti Dışilişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Alanya ilçesinde gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, iktidara geldiklerinden bu yana çözmeleri gereken bir 2B yasası olduğunu belirterek, ''2005 yılında bir yasa çıkardık. Vatandaşlarımıza o zamanın şartlarına göre arazi tapularını o zamanın değerlerine göre vermek istedik. Ancak, CHP Anayasa Mahkemesi'ne götürünce iptal oldu. Bunu eleştirsek de Anayasa Mahkemesi'nin kararına hepimiz uymak zorundayız'' dedi.
Sonraki süreçte tekrar kadastro ve planlama çalışmaları yaptıklarını söyleyen Çavuşoğlu, şöyle konuştu: ''31 Aralık 1981'den önce orman vasfını yitirmiş alanların tespitinin belirlenmesi için tekrar yasayı çıkardık. Bu süreç içerisinde rayiç bedellerin belirlenmesinden sonra vatandaşlarımızdan ciddi şekilde tepki geldi. Hatta vatandaşlarımız demokratik haklarını kullanarak bazı gösterilerde bulundu. Buna saygımız var. Üslup veya kişilere yönelik eleştirileri kabul etmesek de vatandaşımızın demokratik hakkı. Bizim de hükümet olarak görevimiz şu: Bu kararlılığı ortaya koymak, vatandaşlara bunu vermek için gerekli çalışmayı yapmak. Meclisin de görevi buna uygun yasayı çıkarmak. Zaten bu yasayla ilgili vatandaşlarımızdan gelen tepki ve istekleri dikkate alarak bazı değişiklikler yaptık. Rayiç bedelleri tarım alanlarında yüzde 50'ye düşürüldü, taksis sayısını da 3 yıldan 5 yıla uzattık, mücavir alanlara girmeyen yerleri de 6 yıl taksitlerle ödenmesini sağladık.''
BEDAVA VERMEK MÜMKÜN DEĞİL
Vatandaşlar şikayetleri için geldiklerinde kendi kanaatlerini de gösterdiklerini ve yasanın tekrar incelenmesi için fikirlerini ilettiklerini söyleyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ancak, bu son rayiç bedellerin belirlenmesinin ardından vatandaşlarımızın büyük çoğunluğunda tepki var. Rayiç bedellerini belirleyen uzmanlar var. Daha önce rayiç bedellerin fiyatı belirlenmesinde itirazları değerlendirerek Maliye Bakanlığına ilettik. Geçen pazartesi günü saat 10.00'da toplantıya girdik. Toplantı akşam 20.00'de bitti. 10 saat aralıksız tüm il ve ilçelerden gelen şikayetleri anlattık."
Vatandaşların rayiç bedellerini, Başbakan ve milletvekillerinin istedikleri gibi belirlenmesi beklentisi içerisinde olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, şöyle konuştu: ''Bizim böyle bir yetkimiz yok. Ne başbakanımızın ne de bakanlarımızın, devletin arazisi şu fiyata satılması gerekir gibi bir tespiti mümkün değil. Yasalara aykırıdır ve suçtur.''
2B konusunda bir gerçeğin kabul edilmesi gerektiğini belirten Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Fiyatı normal olan da, yüksek ve düşük olan da itiraz ediyor. Burası 2B de olsa nihayetinde devletindir. Vatandaşlar burayı yıllarca kullanınca burayla özdeşleşiyor. Yıllar sonra tapu isterken bir de bedel ödemek zorunda kalıyor. Bu da vatandaşımızın kolay kabulleneceği bir şey olmuyor. Buralar 75 milyonun malı mülküdür. Bedava vermek mümkün değil. İkincisi de vatandaşımızın birikmiş parası olmayınca en düşük fiyatta olsa göreceli olarak yüksek geliyor. Zaten taksit sayısının artmasının nedeni budur. Ayrıca, bankalardan kredi alması için gerekli çalışma yapılıyor.''
Çavuşoğlu, milletvekilinin görevinin Meclis'te ve Maliye Bakanlığı'nda vatandaşın şikayetine çözüm aramak olduğunu belirterek şunları söyledi: ''Bu yasayı Anayasa Mahkemesine götüren partililerin yetkilileri, vatandaşlarımızı kışkırtmaya çalışıyor. 'Bedava verelim' diyor. Bunların gerçekçi bir yaklaşımı yoktur. Biz vatandaşların yanındayız. 2005 yılında bu iş çözülseydi bu rayiç bedel ortaya çıkmazdı. Biz gayret sarf ediyoruz, etmeye devam ediyoruz. Maliye Bakanlığı ile son bir çalışma daha yapıyoruz. Umut vermek için söylemiyorum. Onlarla tekrar bir araya gelerek çalışmaları değerlendireceğiz''
YAKIN ZAMANDA SONUÇ AÇIKLANACAK
Almanya'da anne ve 7 çocuğunun yanarak ölmesiyle ilgili üzüntü duyduğunu dile getiren Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Maalesef Almanya’da üzüntü duyduğumuz olaylar yaşandı, kundaklamalar oldu. Vatandaşlarımız hayatlarını kaybetti. Peşinen suçlama yapmak istemiyoruz. Ön yargı içerisinde değiliz. Geçmiş tecrübelerimizden dolayı yetkililere söyledik. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız aynı çağrıyı yaptı. Bu inceleme yapılırken geniş bir inceleme yapılıp, tüm ihtimaller göz önünde tutularak yapılması gerekiyor ki, sonradan bir şüphe olmasın. Oradaki otopsiden sonra Türkiye’de otopsi yapmamızın sebebi budur. Tüm şüpheler ortadan kalksın. Bu, Alman yetkililere güvenmemek anlamına gelmez. Soruşturma çerçevesinde yetkililerle temas halindeyiz yakından takip ediyoruz. Temennimiz herhangi bir ırkçı ve Neonazi saldırı olmasın. Yakın bir zamanda sonucu açıklanacaktır."