Binali Yıldırım, "İstanbul için 10 yıl önce bir günlük toplam seyahat 9 milyondu, şu anda bir günde 23 milyon insan İstanbul'a gidip geliyor" dedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Büyük Anadolu Otel'de gerçekleştirilen 'Türkiye Otobüsçüler Federasyonu'nun (TOFED) 5. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Yıldırım, yaptığı konuşmada, TOFED'in genel kurulunun sadece bir güven tazeleme toplantısı olmadığını belirterek, genel kurulda otobüs taşımacılığının nereden nereye gideceği konusunda özeleştiri yapılacağını söyledi.
1970'li yıllarda otobüsçülüğün içinde olmuş bir aileden geldiğini anlatan Yıldırım, "Otobüsçülüğün sorunlarının birebir yaşayan ve gençlik yıllarımda hafızamda kalan en önemli konu budur. Rahmetli babamı otobüsçülüğe ben soktum. Sonunda da dedi 'oğlum bu işi başıma nereden başıma bela ettin' dedi. Niye? Düşünüyorum, o gün o hayatı yaşıyor o soruları görüyorduk. Neden, bir otobüsünüz var, dünya kadar borcun altına girmişiz. Üstelik otobüsü almak için de bir sene beklemişiz. 'Bir sene bekledikten sonra otobüsünüzün sırası geldi' diye davet ettiler ondan sonra 60 gün daha bekledik. 60 günde artan fiyat miktarı 150 bin lira. Teslim almaya gittiğimiz zaman bu miktar 60 günde 1 milyon 50 bin civarına çıkmıştı. O gün günlük enflasyon vardı. Her gün geciktirdiğinde daha pahalıya satıyordun, neyse aldık dünya kadar senetleri de imzaladık. Otobüs yolda, ne babamın ne de benim şoförlüğüm var. Kaptanlar iki tane, havasından geçilmiyor. Firmaya gittik adımızı yazdırdık. Yazıhaneye gittik, tura girdik. Ne rast gelirse. Bütün turun bir tanesinde doğru dürüst yolcu var, diğerleri maliyeti bile kurtarmıyor. Tam verimli sefere geldiğinde hadi nöbete, öbür otobüs arıza yaptı" dedi.
İşin bilinmemesi durumunda kaprislerin olduğunu söyleyen Yıldırım, bireysel otobüsçülüğün zor olduğuna dikkati çekti. Kurumsallaşma olmadan, sektörün ıslah olması bir noktaya gelmesinin mümkün olmadığını belirten Yıldırım, "Bazıları bize gönül koyuyor, sitem ediyor, 'siz havacılığı destekliyor, otobüsçülüğü desteklemiyorsunuz' diye. Bunların hiçbiri doğru değil. Bunların hepsi bizim, demiryolları, karayolları, havayolları da bizim. Her türlü ulaşım türünü kullanma şansımız var. Her ülkenin bunu kullanma şansı yok. Havacılığı da geliştirip otobüsçülüğü ihmal etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Sigortayla ilgili son yıllarda yaşanan sıkıntıların arttığını bildiren Yıldırım, "Bu konuda da birtakım kötü niyetli girişimler olduğunu, sigorta poliçelerinin her yıl biraz daha şişirildiğinin farkındayız. Kapsamı genişlettiğiniz zaman biraz primler artıyor, bunu da sigorta şirketleri fırsat biliyor. Siz otobüsçü olarak yıl boyunca kaza yapmasanız dahi o yıl içinde yapılan bütün kazalar ve sorumluluklar toplanıp otobüs sayısına bölünüyor, dolayısıyla itinalı çalışanlar, özen göstermeyenler faturayı aynen ödemek durumundan kalıyor" şeklinde konuştu.
Yıldırım, "İstanbul için 10 yıl önce bir günlük toplam seyahat 9 milyondu, şu anda bir günde 23 milyon insan İstanbul'dan gidip geliyor. Motorlu araç sayısı yüzde 100'den fazla arttı. Şimdi 17 milyonun üzerine çıktı, bu sayı 8 milyondu. Artış özel araçlarda. Yük taşıyan araçları kastediyorum. Bütün bu artış herkesin iyi veya kötü yolcu artışını da beraberinde getiriyor. Kimisinde fazla kimisinde az" dedi.
23 bin kilometre bölünmüş yolda otobüsçülük yapmanın daha kolay olduğuna işaret eden Yıldırım, "Bu yollarda fazladan yanan yakıtın havaya verdiği karbondioksit miktarı 3,5 milyon ton azaldı. Bu yollarda trafik kazaları 3 kat arttı ama ölümlü kazalar yüzde 50 azaldı. Hala kazaların yüzde 87'sinin eğitimsizlikten, ihmal ve ihlalden olduğunu biliyoruz. Bu kanunla birlikte mesleki yeterlilik anlamında 250 bine yakın insanımızı eğitime tabi tuttuk. Yollarda zaman kaybının yanısıra yanan fazladan yakıt miktarı 14 katrilyon bir yılda. 'Yakıt ucuzlasın' diyorlar. Bunun yarısı sektörün cebinde kaldı" ifadelerini kullandı.
Yolların perişan eden aşırı yüklü araçlara engel olunduğuna dikkati çeken Yıldırım, 75 noktada tartı istasyonlarının kurulduğunu söyledi. Yıldırım, buna çok fazla tepkinin geldiğini ama bundan vazgeçmediklerini ifade etti. Sektörün 'bu noktaları buraya da koyun' diye ihbarda bulunduğunu söyleyen Yıldırım, bu şekilde 50 milyonun üzerinde aracın tartıdan geçtiğini dile getirdi. Yıldırım, "Bugüne kadar 85 bin civarında eski aracı trafikten çektik. Bu, '85 bin ailenin sıkıntıdan kurtardık' demektir. Onları bu yükten kurtardık. Üstüne bir de tartı parası yaparak para verdik. Sektöre 400 milyonla sektöre destek olduk" dedi.
