DAVUTOĞLU 'ŞİDDET DESTEKÇİSİ OLMADIK'

ADANA YÜREĞİR Haber Girişi : 11 Kasım 2013 08:52
DAVUTOĞLU 'ŞİDDET DESTEKÇİSİ OLMADIK'
Ahmet Davutoğlu, Suriyeli muhaliflerin Türkiye’de eğitildiği ve silahlandırıldığı iddialarına ilişkin, konuştu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriyeli muhaliflerin Türkiye’de eğitildiği ve silahlandırıldığı iddialarına ilişkin, "Türkiye hiçbir zaman şiddet yanlısı grupların destekçisi olmamıştır. Mazlum insanlara Türkiye kucak açmıştır ve hep açacaktır" dedi. Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Iraklı meslektaşı Hoşyer Zebari ile görüştü. Görüşme sonrası bir basın toplantısı düzenleyen iki bakan, Türkiye-Irak ilişkilerinde yeni bir döneme girildiği vurgusunu yaptı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Değerli dostum Zebari ve bütün Iraklı dostlarımıza teşekkür ederim. Çok özlediğim Bağdat’a rahmetle, yağmurla, bereketle geldim, onlar da beni öyle karşıladı. Allah Iraklı kardeşlerimizin üzerinden bereketini esirgemesin. Muharrem ayında bu mübarek beldeleri ziyaret etmekten mutluyum.” Yarın Necef ve Kerbela’yı ziyaret edeceğini belirten Davutoğlu, Kerbela olaylarının benzerlerinin bir daha İslam dünyasında yaşanmaması temennisinde bulundu. Türkiye ve Irak olarak her zaman ortak tarihi paylaşmış iki kardeş ülke olarak hareket ettiklerini geleceğe de aynı perspektifle baktıklarını ifade eden Davutoğlu, "Son dönemde ilişkimizdeki durağanlığı aşmak konusunda Zebari’nin katkısına teşekkür ediyorum. Birlikte yaptığımız eylem planı başarıyla ilerliyor. Bu çerçevede de bugün sayın Maliki, Cumhurbaşkanı vekili ve başbakan yardımcısı ile çok güzel görüşmeler yaptık. Irak tarafından ilişkilerimizin eskisinden daha hızlı ivme kazanmasından memnuniyet duyuyorum. Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın, hükümetin bu yöndeki güçlü iradelerini ilettim. Biz Irak ile ilişkilerimizi en üst düzeyde geliştirme iradesini ilk yüksek düzeyli konseyi 2009’da kurarken gösterdik. Türkiye ve Irak arasında tarihi bir dostluk bağı vardır, ayrıca sosyokültürel yapısıyla birbirini tamamlayan yapıya sahibiz. Aramızdaki ilişkilerde ve işbirliğinde sınır tanımıyoruz. Irak’ın başarısı Türkiye’nin başarısıdır. Iraklı kardeşlerimizin karşı karşıya kaldığı her sorun bizi derinden üzer. Son dönemde Irak’a dönük terör eylemlerinin acısını yüreğimizde hissettik. Bu konuda Irak’la her türlü işbirliğine hazırız. Öte yandan özellikle ulaştırma, enerji, ticaret, kültür, sağlık, tarım alanlarında geniş işbirliği potansiyelimiz var" ifadelerini kullandı.

IRAK’A YAPILACAK ZİYARETLER

Ahmet Davutoğlu Türkiye’den Irak’a yapılacak ziyaretler hakkında da konuştu. Davutoğlu, “İnşallah bu ay içinde Meclis Başkanımız Cemil Çiçek Irak’ı ziyaret edecek. Daha sonra da Aralık ayı başında teknik ekiplerimiz yüksek düzey işbirliği toplantısı hazırlıkları için buluşacak. En yakın zamanda sayın Maliki’nin katılımıyla Ankara’da bu toplantı yapılacak. Ayrıca özellikle kritik önemdeki enerji, ulaştırma, ticaret, gümrük bakanlarımız karşılıklı ziyaretlerde bulunacak. Türkiye ile Irak arasındaki sınır kapılarının sayısı, uçuş sayısı artırılacak. Diğer bütün alanlarda da ortak projeler yapacağız” dedi.

SURİYE KONUSU

Suriye ve bölgesel konuları da ele aldıklarını belirten Davutoğlu, "Ortadoğu bölgesi büyük bir değişimden geçiyor. Irak başarı ile önümüzdeki seçimlerin gününü belirledi ve özgür seçimler yönünde adım attı. Bölgedeki diğer ülke halklarının haklı taleplerine de saygı duyuyoruz. Her ülkenin halkları kendi kaderini kendi tayin edecektir. Bütün bölgede kardeşliği, barışı, ortak çalışmayı, karşılıklı anlayışı egemen kılmak istiyoruz. Suriye konusunda da en fazla olumsuz etkilenen Türkiye, Irak, Ürdün ve Lübnan’dır. Onun için Cenevre konferansı da dahil olmak üzere bölgenin kaderini ilgilendiren her konuda komşu ülkeler söz sahibi olmalıdır. Bu konuda Irak’la çok yakın istişare mekanizması oluşturacağız. Bölgemizde mezhepsel ve etnik fitne çıkartmak isteyenlere karşı omuz omuza olacağız. Bölgemiz yeteri kadar kan kaybetmiştir. Bundan sonra hep beraber barış ve istikrar için çalışmalıyız” diye konuştu.

HOŞYER ZEBARİ’NİN KONUŞMASI

Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyini yeniden aktif hale getirmek istediklerini söyleyen Hoşyer Zebari ise, Davutoğlu’nun Irak Başbakanı Nuri Maliki’yi Türkiye’ye davet ettiğini belirtti. Zebari, ticari ilişkiler konusunda da müzakerelerde bulunduklarını belirterek, "Türkiye, birinci ticaret ortağımız. Ticaret hacmimiz 12 milyar dolar civarında. Bunu daha da yukarı çekmek için irademiz var” dedi.

Zebari, enerji, petrol, su ve tarım konularını da ele aldıklarını ve iki ülkenin bakanlarının bu konularda komisyonlar kurması konusunda karara vardıklarını belirtti. Suriye ve diğer bölgesel konular hakkında konuştuklarını belirten Zebari, bu konularda istişarede bulunduklarını söyledi. Hoşyer Zebari, Davutoğlu’nun ziyaretiyle Irak-Türkiye ilişkilerinde yeni bir sayfa açıldığını ifade etti. Hoşyer Zebari, Türkiye ve Irak arasındaki su meselesi konusuyla ilgili bir soruya cevaben, detaylara girmediklerini, bu konunun ilgili bakanlıkların teknik heyetleri arasında görüşüleceğini belirtti.

DAVUTOĞULU : "SU AZİZ BİR MESELE"

Davutoğlu ise, suyun “aziz” bir mesele olduğunu belirterek, "Yani stratejik pazarlık konusu değildir. Irak’taki toprakların su ile bereketlenmesi en çok bizim arzumuzdur. Dolayısıyla bu konuyu bu şekilde düşünüyoruz ve bir görüş ayrılığı değil ittifak alanı olarak görüyoruz. Türkiye’deki tecrübelerden biliyoruz ki su meselesi sadece paylaşım değil doğru yönetimi ve kullanımını kapsar. Suda israftan kaçınarak büyük kazanç elde edersiniz” dedi.

Ahmet Davutoğlu israftan bahsedince, Zebari önündeki şişede bulunan suyu Davutoğlu’na ikram etti. Davutoğlu ise Zebari’nin Türkiye ziyareti sırasında çekilmiş benzer bir fotoğrafı basın mensuplarına göstererek, "Gördüğünüz gibi suyu paylaşıyoruz. Ankara’da da bu şekilde paylaşmıştık. Latife bir yana, bakanlıklarımız arasında suyun en etkili en etkin idaresi için ciddi çaba sarfedeceğiz. Bu ihtilaf değil işbirliği konusudur” ifadelerini kullandı.

Suriye konusunda Irak ve Türkiye arasında ortak bir görüş olup olmadığı sorusuna cevap veren Hoşyer Zebari, şunları söyledi: “İki ülke arasında ortak görüşler var, fakat yüzde 100 ortak görüşümüz yok. İki ülke istikrar ve barış için mutabık. Türkiye’nin muhaliflerle yakınlığı ve etkisi var. Irak’ın da hem muhalifler hem hükümet ile yakınlığı var. Ortak çalışabiliriz. Yüzde 100 mutabık değiliz ama Cenevre-2’yi destekleme, krizin barışçıl yöntemlerle çözümü gibi ortak bakış açılarımız var.”

Suriye konusunda konuşan Davutoğlu şunları söyledi: Türkiye ve Irak, Suriye’den en çok etkilenen ülkelerdir. Akan kanın durması için istişare etmeleri son derece doğaldır. Suriye’deki son 2.5 yıl içinde yaşananları, zalim Suriye yönetiminin kendi halkına uyguladığı yöntemleri Irak halkından daha iyi anlayacak yoktur. Saddam Hüseyin, Halepçe saldırısıyla insanlık suçu işlediğinde, saldırı sonrası Türkiye oradan gelen Iraklı kardeşlerimize kucak açtı. Bugün de Suriye’de kimyasal silah saldırısından, bombardımandan kaçan 700,000 Suriyeliye ev sahipliği yapıyoruz. Dolayısıyla mülteciler açısından bir an önce bu krizin bu insanlık dramının bitmesi lazım. Ayrıca Şam’da ve diğer bazı yerlerde yiyecek bişey bulamadığı için afedersiniz hayvan leşi yiyen kardeşlerimize, bütün Suriyeli kardeşlerimize insani yardım götürmek bizim sorumluluğumuz. Öbür taraftan bu kaos ortamından istifade etmek isteyen aşırıcı gruplar hem Türkiye hem Irak için tehlikelidir. Bizim bir an önce Suriye’nin istikrara kavuşması zulmün sona ermesi için uluslar arası toplumla çalışma irademiz var. Görüş ayrılıklarımız olabilir fakat bunlar dahi işbirliği için zemin teşkil eder.”

DAVUTOĞLU O İDDİALARI YALANLADI

Suriye’deki bazı aşırıcı grupların Türkiye üzerinden Irak’a sızarak terör eylemleri gerçekleştirdiği iddialarını yalanlayan Davutoğlu, "Türkiye’den bu aşırı gruplara giden tek bir yardım yoktur. Türkiye, herhangi bir şekilde ne kendi topraklarında ne de çevresinde herhangi bir şiddet eylemine müsamaha göstermez. Biz zulümden kaçan kadın ve çocuklar, mazlum insanlara kucak açıyoruz. Bahsettiğiniz gruplar son 1 yıl içinde ortaya çıkan gruplar. İsminden de anlaşılacağı gibi Türkiye ile uzaktan yakından alakası olmayan gruplardır. Ama özellikle Ebu Gureybden kaçanların da orada olduğunu biliyoruz. Suriye’nin kuzeyindeki her türlü şiddet yanlısı grup hem Türkiye hem Irak için tehdittir. Ama en büyük tehdit bu grupların ortaya çıkmasına sebep olan kaosa yol açan Suriye rejimidir” dedi.

Türkiye-Irak ilişkilerindeki yeni dönemin bölgesel Kürt yönetimiyle yapılan petrol anlaşmalarını etkileyip etkilemeyeceği sorusuna cevap veren Hoşyer Zebari, şunları söyledi: “Irak anayasasına göre Türk şirketleri Irak’ın herhangi bir yerinde çalışabilir. Bu yüzden de bu tür konulara girmedik ve ilgili bakanlıklara havale ettik.”

Suriye rejimine Irak üzerinden silah gönderildiği iddiaları ile ilgili konuşan Zebari, Irak hükümetinin herhangi bir tarafa silah akışına ve bunun kolaylaştırılmasına karşı olduğunu ve Irak hava sahasında İran ve Suriye uçaklarına yönelik denetimleri artırdıklarını belirtti. Zebari, Irak üzerinden Suriye’ye silah akışına müsaade etmeyeceklerini ifade etti.

SURİYELİ MUHALİFLERİN TÜRKİYE’DE EĞİTİLDİĞİ İDDİALARI

Bir bayan gazetecinin Suriyeli muhaliflerin Türkiye’de eğitildiği ve silahlandırıldığı iddialarına ilişkin sorusuna yanıt veren Ahmet Davutoğlu, "Başka ülkelerin ilişkilerine en çok karışan Suriye rejimi olmuştur. Ben 2009 yılında buraya, Suriye ve Irak arasındaki gerilimi azaltmak için gelmiştim. O zaman Iraklı dostlarımız Suriye yönetimi Irak’taki terör faaliyetlerinin arkasında diyordu. Ben Şam ve Bağdat arasında defalarca gidip gelerek tansiyonu azaltmaya çalıştım. Bugün Iraklı kardeşlerime de söyledim, bu konuda onlar haklıymış. Suriye bir taraftan Lübnan bir taraftan Irak’ta böyle faaliyetler yaptı. Türkiye’de, Ürdün’deki, Lübnan’daki kamplara gelin, sizin gibi hanımların gördüğü zulmü dinleyin. Tarih çok zalim gördü ama kendi ülkesini böylesine tahrip eden, hava bombardımanı ile Şam’ı, Hama’yı o güzel yerleri yok eden bir zalim görmemiştir. Eğer böyle baskı olmasaydı dediğiniz faaliyetler Suriye’de zemin bulmazdı. Türkiye hiçbir zaman şiddet yanlısı grupların destekçisi olmamıştır. Mazlum insanlara Türkiye kucak açmıştır ve hep açacaktır. Suriye halkına olan borcumuzu ödedik, ödemeye devam edeceğiz. Ama hiçbir şekilde ülkemizde ya da başka bir yerde yasal olmayan faaliyetlere izin vermeyiz" ifadelerini kullandı.