DAVUTOĞLU : KATİLLER, ALÇAKLAR

ADANA HABERHaber Girişi : 26 Ekim 2014 03:17
DAVUTOĞLU : KATİLLER, ALÇAKLAR
Başbakan Davutoğlu, Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde yapılan hain saldırıya ilişkin açıklama yaptı. Davutoğlu, 'Bu katiller, bu alçaklar yaptıklarının hesabını verecekler' dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hakkari’de şehit olan askerlere yapılan saldırıyı “hunharca” diye niteleyerek, Öcalan’ın talepleriyle ilgili olarak ise, “Kimseye verdiğimiz bir söz olmadı” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaretinden sonra basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Başbakan Davutoğlu ilk olarak, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 2 uzman çavuş ve bir erin şehit edilmesiyle ilgili olarak, “Kayseri’de Yüksekova’dan gelen acı bir haberle üzüldük. Hunharca bir saldırı ile şehit edildi. Genelkurmay Başkanı, İçişleri Bakanı ile görüşerek taziyeleri ilettik ve detaylı bilgi aldık. 3 kahraman bazı ihtiyaçlarını karşılamak için merkeze gittiklerinde kendilerini takip eden alçaklar tarafından şehit edildiler. Yoğun bir arama faaliyeti var. Bu hunharca saldırıyı ve yapanları tespit etmek için yoğun bir çaba içindeyiz. Bütün bunlar açık şekilde Kobani olayları ve arkasındaki olaylarla birlikte Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyenlerin olduğunu gösteriyor. Sükunet içinde, bölgenin huzuru, oradaki vatandaşlarımızla kader birliği yapan güvenlik görevlilerimiz şehit ediliyor. Eminim ki bütün bölge halkı açık ve net cevabı verecektir. Biz her zaman milli birliğimizi korumak, vatandaşlarımız arasındaki huzuru sağlamak üzere ne gerekiyorsa yapacağız. İçişleri Bakanına ve Genelkurmay Başkanı’na gerekli talimatları verdim. Bu katiller, bu alçaklar yaptıklarının hesabını verecekler. Kimse halkımızın bu saldırılar karşısında tereddüt göstereceğini düşünmesin” dedi.

Çözüm sürecinde bundan sonraki yol haritası ve son günlerde Öcalan’ın talepleri konusunda sorulan bir soru üzerine ise Davutoğlu, “Daha önce yaptığımız açıklamalarla asırlarca bir arada yaşamış vatandaşlarımız arasında milli bilinci tesis etme yönündeydi. Herhangi bir şekilde vahşilere teröre taviz verme süreci değil. Burada bahsedilen terör örgütü değil, bölgede yaşayan halkımızdır. Halk tek bir grup tarafından temsil edilmiyor. Bölge halkı bu örgüt için bir infial içindedir, barış sever vatandaşlarımız için de tehdit içeriyor. Biz asırlardır bir arada yaşamış vatandaşlarımız için gerekeni yaparız. Bu alçakça saldırılar için her türlü tedbiri alırız. Bugün yapılan saldırıda yüzlerin maskelenmiş olması da bazı siyasilerin ifade ettiği gibi suç işlemeye dönük ve cinayet işlemeye dönük olduğunu gösteriyor. En kısa zamanda iç güvenlik reformu yasalaşacak. İmralı’da sekreterya kurulacağına yönelik olarak kimseye verdiğimiz bir söz olmadı. Kamu düzeni sağlanmadan hiçbir görüşme bu anlamda yapılamaz. Hunharca saldırılar sona erdirilecek. Bu konuda taraflar net tavır alınmalı. Bizim tarafımızdan herhangi bir çalışma söz konusu değil. Kimse hükümetimiz ile görüşmeden kamuoyuna böyle açıklamalar yapmamalı. Bu samimiyet sınavından herkes geçecek. Kim Türkiye Cumhuriyeti devletine ve milletine dönük alçaklara ortak tavır almadan kendince hüküm vermesine kamuoyunun itibar etmemesi gerekir. Kılıçdaroğlu geçen gün yaptığı açıklamada Öcalan’ın benimle görüştüğü konusunda ihanet ile ilgili bir iftirada bulundu. Kılıçdaroğlu böyle bir açıklama ile infial yaratmak istiyorsa tarih önünde hesap verecek. Bizim Öcalan ile görüştüğümüz gibi bir iftira atması böylesine kritik bir dönemde ne kadar duyarlı davrandıkları ortada” ifadesinde bulundu.

Davutoğlu, Kobani’deki yaşanan olaylar sonrasında peşmergenin geçişiyle ilgili olarak, “Türkiye’de sokakları kana bulayan bu vahşiler Kobani’ye yardım için talepte bulunduklarını söylüyorlar. Kobani’ye tek yönlü değil, Irak ordusunun parçası olan peşmergeler ve Suriye halkının gerçek temsilcileri olan ÖSO Kobani’ye giderek, PYD ve PKK’ya değil, sivil insanlara yardım olabileceğini ifade etmiştir. PYD hem ÖSO’nun hem de peşmergenin geçişini olumlu görmediklerini söylediler. Esas niyet sivil unsurlar değil, açık bir şekilde Kobani’de üs edinmek istiyorlar. Biz hiçbir terör örgütünün sınırlarımızda yerleşmesini istemeyiz. Şu ana kadar Kobani’ye herhangi bir geçiş olmamıştır. Türkiye’nin iyi niyetini de tüm dünya görmüştür. Yardım etmediğimizi söyleyenlerin de maskesi düşmüştür. Türkiye’nin ne kadar tutarlı bir politika takip ettiği ortaya çıktı. Kobani’de Suriye halkı savunmak isterse Türkiye buna yardımcı olabilir. Irak’ta IŞİD ile savaşıyor. Destek sağlamak isterse gerekli kolaylığı ortaya koymuştur Türkiye” diye konuştu.

Davutoğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na CHP ve MHP’nin katılmaması ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ‘oraya giden kirlenir’ şeklindeki açıklamasına da, “Kılıçdaroğlu’nun kirli niyetinin yansıması. Kılıçdaroğlu CHP’nin tarihini bilmiyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan Türk halkının kendi iradesi ile seçilmiş bir Cumhurbaşkanıdır. CHP 27 Mayıs ihtilalini destekleyen bir partidir. Celal Bayar’ı Çankaya Köşkü'nden sürükleyen, çıkaran bir partinin temsilcisidir. Celal Bayar direndiği için sürüklenerek Çankaya Köşkü'nden çıkarıldı. CHP de bunu destekliyor. Çankaya kirlendiyse CHP tarafından kirletilmiştir. Baksınlar arşivlerine CHP o akşam ne açıklama yaptı. Çankaya Köşkü o dönem yaşadığı zilleti bir daha yaşamamıştır. Halkımızın tertemiz oyları ile seçilmiş Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vereceği ilk resepsiyona gitmek Cumhuriyet ile şereflenmektir. Kirlenme gibi bir ifade kullanmak Kılıçdraroğlu’na yakışır. Resepsiyon’a gitmeyen CHP’lilere soruyorum, 27 Mayıs sabahı Çankaya Köşkü'nde ne oldu? TBMM’nin seçtiği bir Cumhurbaşkanı’na ne muamele yapıldı? O gece CHP ne yaptı? Resepsiyona gitmek insanı şereflendirir, ışıltılı ve parlak bir milli iradenin parçası haline getirir” diye cevap verdi.