"BAŞBAKANI DAHA İŞARET ETMEDİM"

ADANA GENELHaber Girişi : 29 Mart 2014 11:49
CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Antalya Milletvekili Deniz Baykal, internete düşen görüntülerin Başbakan'ın talimatıyla yayıldığı iddiası ve .....
CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Antalya Milletvekili Deniz Baykal, internete düşen görüntülerin Başbakan'ın talimatıyla yayıldığı iddiası ve bu görüntüleri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun izlediğini söylemesiyle ilgili olarak, daha Başbakanı işaret etmediğini söyledi. Baykal, "Başbakanın bir açıklama yapması lazım. Başbakanın bağırıp çağırması bu konuyu aydınlatmaya yetmiyor. Ciddi konuşmaya, ciddi bir anlatmasına ihtiyaç var” dedi.
CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Elmalı ilçe programı öncesi Antalya'daki evinden çıkarken gazetecilerin kendisiyle ilgili internete düşen görüntülerin Başbakan'ın talimatıyla yayıldığı iddiası ve bu görüntüleri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun izlemesini içeren sorularını cevaplandırdı.
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın sizin kasetinizi izlerken çekilmiş görüntülerini izlediğini söylemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Baykal, "Açıklama yapmayı gerektiren bir durum değil. Her şey çok açık. Her gün, her yerden bu konuda yeni bilgiler bulgular ortaya çıkıyor. Öyle anlaşılıyor ki bu ciddi bir konudur. Ve gereğini yapmak lazımdır. Dün Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamalarda bunu doğrulamıştır. Bunun önemini bir kez daha vurgulamıştır. Öyle anlaşılıyor ki Türkiye’de ciddi, saygı değer insanlara bunu göstermişler. Böyle bir şey yok demek mümkün değil. Bunun izah edilmesi lazım. Ne yazık ki bu doğrultuda hiçbir gayret hiçbir çaba sarfedilmiyor. Sayın Başbakan işi yuvarlak suçlamamalarla geçiştirmek istiyor. Yani ben yarım saat sonra hemen servisten kaldırılmasını istedim. ‘Bunu yapan insan bunu yaptırabilir mi diyor. Bu ikisi ayrı bir konu. Yarım saat sonra kendi çevresine kaldırılmasını söylemiş olabilir. Ama bunun kaldırılması bir hukuk mücadelesiyle oldu. Dün de bu konu açıklandı. Günlerce bu mücadeleyi verme zorunluluğu doğdu" yanıtını verdi.
Baykal şöyle devam etti:
"Esas önemli nokta bu değil. O kasetin kaldırılmasını istemiş olması sayın Başbakanın bir süre kullanmasına engel olmadı, hatırlarsanız. Meydanlarda kullandı bunu. Şimdi pekala bir insan kasetin hazırlanması talimatını verebilir. Hem kaseti servise koydurabilir. Hem de sureti halktan gözükmek bu konuda kirli tezgahın kendisiyle ilgili olmadığı izlenimi vermek için böyle konuşmuş da olabilir. Öyledir demiyorum. Böyle konuşmuş da olabilir diyorum. O nedenle öyle yarım saat sonra kaldırılmasını istedim. ‘Arkadaşlarıma söyledim’ diyerek bu konudaki sorumluluğun ortadan kalkması sağlanamaz. Bu konu aydınlatılmalıdır. Bu ciddi bir meseledir. Bu bir siyasi konu değildir. Bu kriminal bir konudur. Yani ağır cezalık bir iştir. Bu siyasi tartışmanın içinde yer alabilecek bir olay değildir. Onun çok ötesindedir. Ağır, vahim bir olaydır. Eğer böyle olayların yapılmasına toplumumuz sessiz kalırsa, böyle yapanlar yaptıklarıyla kalırsa, böyle yapmak siyasi hayatımızın sıkışınca başvurulacak bir yöntem olarak bir kenarda kalırsa Türkiye’de ne siyasetin ne demokrasinin ne hukukun varlığından söz edilemez. O nedenle bu olayı, bu mücadelenin bir çıkış noktası haline getirmek lazım. Bu konuyu aydınlatmak lazımdır. Böyle yapılmasının kabul edilemez olduğunu mutlaka orta koymak lazımdır. Bu benim şahsi meselem değildir. Hiçbir şekilde olayı öyle görmüyorum. Kimseye de kin nefret intikam duyguları içinde değilim. Hatırlanacağı gibi Sayın Başbakanı hasta olduğunu öğrendikten sonra ziyaret edip, kendisine geçmiş olsun demiştim. Bunu yapmama engel ruhi bir tepkim yok. Ama bu Türkiye siyaseti için önemli bir konudur. Bunun mutlaka aydınlığa kavuşturulması lazım. Olay kişisel bir konu değil, Türkiye’deki siyaset yöntemlerinin niteliğiyle ilgili, neyin olabileceği neyin olamayacağıyla ilgili bir büyük sınavdır. Türkiye bunu aşarsa demokrasi saygın bir siyaset bakımından mesafe almış olur."
"DAHA BAŞBAKANI İŞARET ETMEDİM"
"Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği görüntüleri sizde izlediniz mi ya da bir bilgi geldi mi?" şeklindeki soruya ise Baykal şöyle yanıtladı:
"Bu konuda çok gözlem var. Değerlendirme var. Bilgi var. İstihbarat var. Boşuna olumluyor, boşuna konulmuyor. İnsanlar iftira etmek için durduk yerde Sayın Başbakanı suçlamak için bunu söylemiyorlar. Yeni herkesin söylerken bir dayanağı var. Herkesin söylerken bu konunda gerekçesi var. Ve bunların hepsi önemli ve ciddi. Ben daha parmağımla işaret etmedim Sayın Başbakanı. Henüz etmedim. Ama Başbakanın bir açıklama yapması lazım. Başbakanın bağırıp çağırması bu konuyu aydınlatmaya yetmiyor. Ciddi konuşmaya, ciddi bir anlatmasına ihtiyaç var. Ortada ciddi iddialar, pek çok bilgi, belge var. Hepimiz bu konuda bilgi sahibi kişiyi dinledik duyduk, anlatıldı. Ortada ciddi bir tablo var. Yoksa yayılamaz. Bu kaynayan büyük bir damar bunu mutlaka aydınlığa kavuşturmak lazım."
Baykal, daha sonra vatandaşlarla kısa sohbetinin ardından beraberindeki CHP Antalya Milletvekilleri Yıldıray Sapan, Arif Bulut ve Osman Kaptan ile Elmalı ilçesine hareket etti.