Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli birlik ve kardeşlik projemizde ve çözüm süreci içindeyiz'' dedi.
"Daha önce de bunu defaatle ifade ettim. Bizim temel ilkelerimiz, esaslarımız belli. Ve bu açıkladığımız esaslarla ilkelerle, sizlerin adeta son dakika haberi gibi geçtiğiniz bu konular eğer örtüşüyorsa, demek ki olumlu gelişmeler var demektir. Bizler de bu istikamette çok net açık, herhangi bir soru işaretine mahal vermeyecek şekilde neleri nereye kadar nasıl yapabileceğimizi zaten milli birlik ve kardeşlik projemizde ve çözüm süreci içinde açıkladık."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Türkleri ve Kürtleri 'İki eşit halk' olarak nitelemesiyle ilgili olarak, "Sayın Demirtaş bir şeyi iyi öğrenmesi lazım. Bu ülkede 'iki eşit halk' diye bir tespit yaparsanız bu ayrımcılıktır. Et-tırnak gibiyiz dediğiniz zaman bu gönüllerin, tüm 76 milyonun birbiriyle kaynaşmasıdır" dedi.
Medeniyetler İttifakı 5. Forumu'na katılmak üzere Viyana'ya hareket eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Medeniyetler İttifakı 5. Forumu'nun büyük bir öneme sahi olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, kendisinin de yapacağı konuşmayla Türkiye'nin uluslararası meselelere bakışını yansıtacağını vurguladı. Erdoğan ayrıca Avusturya Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ile de bir araya geleceğini söyledi.
"SİLAHLARI BIRAKIRLARSA, GİDEBİLECEKLERİ YER ÇOKTUR"
Başbakan Erdoğan açıklamalarının ardından ise gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin Öcalan'ın mektubunda 15 Ağustos'ta sınır dışına çıkması yönünde ifadeler yer aldığını hatırlatarak, "Siz acaba PKK'nın tümüyle silah bırakacağını düşünüyor musunuz" şeklindeki sorusu üzerine, Başbakan Erdoğan kendilerinin ilkelerinin belli olduğunu söyledi. PKK'nın silah bırakıp sınır dışına çıktığında zaten Türkiye'de bir sıkıntının olmayacağını belirten Erdoğan, "Bu tahrikler, bu tehditler ortadan kalktığı zaman benim güvenlik güçlerim niçin kalksın da hala operasyon için kendisine fırsat kollasın. Böyle bir şey olur mu, olmaz. Onun için biz diyoruz ki, silahlar bırakılsın, gömülsün. Gideceklerse gidebilirler. Ülkemizde kalmak isterlerse zaten suça bulaşmamış olanlar daha önce de biz bunların açıklamalarını yaptık. Buluşmamış olanlar da hanelerine, ailelerine kavuşabilirler. Bunu da daha önce söylemiştik zaten" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:
"Şuandaki süreç içerisinde de eğer silahları bırakarak ülkemizi terk ederlerse dünyada gidebilecekleri yer çoktur. Komşu ülkeye gidebilirler, daha başka ülkeye gidebilirler. Onların takdiridir, biz onu bilemeyiz. Ama biz artık milletimiz bize diyor ki,'ne olur anaların göz yaşı dinsin şu akan kan dursun'. Ve biz bunun için bir katkı çağrısında bulunduk ve bunun için de elimizden gelen her şeyi, bütün riskleri sırtlanarak bu adımları attık. Her şeye rağmen bu adımları attık ve bundan sonra ki süreçte de atmaya devam edeceğiz. Yeter ki milli birliğimiz, kardeşliğimiz bu ülkede egemen olsun, iktidar olsun."
" 'İKİ EŞİT HALK' DİYE TESPİT YAPARSANIZ, BU AYRIMCILIKTIR"
Başbakan Erdoğan, kendisinin çalışma ofisinde çıkan dinleme cihazı ile ilgili bir rapor sunulup sunulmadığı yönündeki soru üzerine, "Henüz yok, bu çalışmalar devam ediyor" dedi.
Bir gazetecinin, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Etle tırnak falan değiliz. Biz onurlu iki eşit halk olacağız" şeklindeki sözlerini hatırlatarak bunu süreç bakımından nasıl değerlendirdiklerini sorması üzerine Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
"Sayın Demirtaş bir şeyi iyi öğrenmesi lazım. Bu ülkede 'iki eşit halk' diye bir tespit yaparsanız bu ayrımcılıktır. Et- tırnak gibiyiz dediğiniz zaman bu gönüllerin, tüm 76 milyonun birbiriyle kaynaşmasıdır. Bunu kime sorarsanız sorun etle tırnak gii olmak ideal olandır. Ama bunlar iki eşit halk gibi dediğin zaman kantara çıkarıyor, kantar tutmayabilir. Bu yanlış bir tespittir. Biz bu ülkede, ben Kürt kardeşlerimle et tırnak gibiyim, o kiminle nedir onu bilemem. Şu halk, bu halk diye bir ayrım AK Partı'nin idealleri içerisinde yok. Biz etnik ayrımcılığı ortadan kaldırırken işte öyle bakıyoruz. Et-tırnak gibi bakıyoruz. Bizi zaten birbirimizden ayıran husus bu."
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN CEZAEVLERİNDE TUTSAK OLMAZ, TUTUKLU OLUR"
Başbakan Erdoğan'a, BDP milletvekillerinin gündeme getirdiği ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun da tutuklulara 'tutsak' demesi de soruldu. Erdoğan, "Ana muhalefet partisi genel başkanının yaklaşımı, o tabi ayrı bir dert ne yazık ki. Yani yanındaki hukukçular da var bunun ama onlar da anlamıyorlar demek ki. Türkiye Cumhuriyeti'nin cezaevlerinde tutsak olmaz. Tutuklu olur. Karakollarında da gözaltı olur. Herhalde bunu öğrenmiştir ve kendisine de söylerler. Başka bir şey söylemeye gerek var mı" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, PKK'nın elindeki kaymakamlar ve askerlerle ilgili bir soru üzerine ise, "Bu konuyla ilgili olan açıklamaları zaten gerekli olan açıklamaları sürekli olarak yaptık, yapıyoruz. Ve bu bölücü terör örgütüne hiçbir şey kazandırmaz. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti'de bu işin pazarlığını yapmaz. Onu da çok açık, net söylemek zorundayım" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, açıklamalarının ardından Viyana'ya hareket etti.