Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Antalya’da ziyaret ettiği Duacı Gençlik Kampı’nda gençlerle birlikte kamp ateşi yaktı.
Bakan Kılıç, “Sevgili gençler zaman zaman kuru milliyetçi söylemler duyuyorsunuz. ‘Yok bu ülkenin bir çakıl taşını kimseye vermeyiz, bu ülkeyi böldürmeyiz, şöyle yapmayız, böyle yapmayız’. Bin senedir Anadolu’nun toprağını kaptırmadık, vatanı böldürmedik. Demek ki korkularla, kaygılarla yaşamaya, sanal düşmanlar yaratmaya hiç ama hiç gerek yok” dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Antalya’daki programı kapsamında Duacı’daki Gençlik Kampı’nı ziyaret etti. Kamptaki eğitim kollarını ve faaliyetleri inceleyen Bakan Kılıç, gençlerle karşılıklı tenis oynadı, ebru sanatı yaptı. Bakan Kılıç karşısında klarnet ile gördüğü bir gence, ‘Cennetin ırmakları’ ilahisini çalmasını istedi. Genç ilahilerin düzenlenen programda olduğunu söyleyerek Bakan Kılıç’a hareketli bir şeyler çalabileceğini söyledi. Genç, Bakan Kılıç’a misket havası çaldı. Klarnetli misket havasına Bakan Kılıç alkışlarla eşlik etti. Kampta eğitim alan gençlerle sohbet eden Bakan Kılıç, ‘Bakanına sevdalı gençlik’ dövizleri ile karşılandı. Bakan Kılıç, “Bizlerde sizlere sevdalıyız, o nedenle sizlerin aranızdayız” dedi.
Burada gençlere bir konuşma yapan Bakan Kılıç, Türkiye’nin her yerinde bakanlığın çeşitli kamplarının devam ettiğini söyledi. Düzenlenen yüze yakın kampta duygudaşlığı ve paydaşlığı geliştirmenin önemine işaret eden Bakan Kılıç, “Nereden gelirseniz gelin eğer bunu yapamazsak milli birlik ve beraberlik adına söylediklerimiz dilde kalır. Söyleneni kalp onaylarsa söylenenlerin anlamı olur. Çok farklı ortamlardan gelebilirsiniz. Ama işte millet dediğimiz bu 81 ilde 76 milyon insan neye mensup olursa hedef ortak paydalarda birleşmektir” diye konuştu.
“FARKLILIKLAR ZENGİNLİĞİMİZ”
Hiç kimsenin dünyaya gelirken nerede, nasıl, hangi dilde hangi anne baba ve hangi coğrafyada dünyaya gelmeyi seçemediğini dile getiren Bakan Kılıç, “Farklılıkları yaratan biz değiliz, farklılıklarımız zenginlik olarak yaratılmış. Hepimiz aynı olmak zorunda değiliz. Ama hepimiz bazı değerlerde birlik olabildiğimiz takdirde zaten geri kalanın teferruat olduğunu göreceğiz. Tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet gerisi teferruat. Bu kamplarda birbirimizi anlamalı, kaynaşmalıyız. Yoksa bugünle unutulur. Ama birlik olduğumuzu öğrenirsek bugünler unutulmaz. Seneler sonra çocuklarımızın gölgesine sığınacakları çınar ağaçları olsun. Bugünlerden bu tohumları atmalıyız” dedi.
“SANAL DÜŞMAN YARATMAYA GEREK YOK”
Gençlere “Aranızda Diyarbakır’dan gelen var mı?” diye soran Bakan Kılıç, “Sevgili gençler zaman zaman kuru milliyetçi söylemler duyuyorsunuz. ‘Yok bu ülkenin bir çakıl taşını kimseye vermeyiz, bu ülkeyi böldürmeyiz, şöyle yapmayız, böyle yapmayız’. Sultan Alparslan Anadolu’ya hangi tarihte girdi 26 Ağustos 1071, 2071'e ne kaldı. 58 yıl. Bin senedir Anadolu’nun toprağını kaptırmadık, vatanı böldürmedik. Demek ki korkularla, kaygılarla yaşamaya, sanal düşmanlar yaratmaya hiç ama hiç gerek yok. Biz birbirimizi anlamaya gayret edersek, değerlerimizi anlamaya gayret edersek, zaten bölünemeyecek bir bütün olduğumuzu fark ederiz. Herkes konuşuyor. Kendince bir şeyler söylüyor. Ama önemli olan kalplere ve gönüllere hitap edebilmek. Önemli olan bizi biz yapan birlikte yaşatan tarihin dinamiklerini fark edebilmek” diye konuştu.
DİYARBAKIR VURGUSU
Geçen hafta Diyarbakır’a yaptığı ziyaretten izlenimlerini gençlerle paylaşan Bakan Kılıç, “Diyarbakır’ın bazı zenginlikleri var. Bunu bazı Diyarbakırlılar da bilmiyor. Orada 9 tane peygamber mezarı var. Diyarbakır’da 540 tane sahabenin kabri var. Diyarbakır’ın zenginliklerini görün. Konya, Erzurum ne kadar Selçuklu ve Osmanlı ise Diyarbakır’da o kadar Selçuklu ve Osmanlıdır. Ama günümüz televizyon çağı Diyarbakır’da bir ara sokakta 5 tane kamyon lastiği yakılıyor, 3-5 tane araca binaya taş atılıyor. O görüntüler döndürüle döndürüle televizyon haber bültenlerinde saatlerce yayınlanıyor ki insana Ankara’dan, İzmir’den Manisa’dan baktığı zaman zannediyor ki bizi böldüler, parçaladılar, mahvettiler. Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, buralar ne yaptı da bu unvanı aldı. Bölgeye birazda farklı gözle bakmak lazım. Buralar ne yaptı da şanlı, gazi, kahraman unvanını aldı. Eğer buralar şanlı, gazi, kahraman unvanını alacak bir mücadelenin içinde olmasaydı. Muhtemelen şuanda burada birbirimize kenetlenmiş olamazdık. Arkadaşlar her şabloncu düşünceyi bir kenara atın. Önyargılarınızı yıkın dağıtın. Birbirimizi tanıyalım, kaynaşalım” şeklinde konuştu.
KAMP ATEŞİ
Beraat Kandili dolayısıyla gençlerin ikram ettiği kandil simidi ve gözlemeden yiyen Bakan Kılıç’a, Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, İl Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, Kepez Belediye Başkanı Ak Partili Hakan Tütüncü, Ak Parti Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç, AK Parti İl Başkanı Mustafa Köse de eşlik etti. Gençlerin hazırladığı sema, ilahi ve türkü gösterilerini izleyen Bakan Kılıç, gençlerle birlikte kamp ateşini yaktı. Gençlerin 'Gençliğin abisi Suat Abimiz' sloganları ile karşıladığı Bakan Kılıç, gençlerden kampçı marşını söylemelerini istedi.
BAKANLIK HEDEFİ 500 BİN GENCİ AĞIRLAMAK
Ardından gazetecilere gençlik kamplarıyla ilgili açıklama yapan Bakan Kılıç, “Antalya Duacı Kampı, Türkiye’deki onlarca kamp yerimizden bir tanesi. Karne tatilinin hemen ardından gençlerimiz kampları doldurmaya başladılar. Bu yaz bakanlık olarak bizim hedefimiz 500 bin gencimizi kamplarda ağırlamak” dedi.
Bu kamplarda gençlerin birbirlerini tanıma ve kaynaşma imkanı bulduğunu kaydeden Bakan Kılıç, “Duacı Kampı’nda bugün 35 ilden gelen gençlerimiz var. Birbirlerini tanıma ve kaynaşma imkanı buluyorlar. Maalesef Türkiye’de insanlar bilmedikleri üzerinden yorumlar yapıyor ve bilmedikleri üzerinden yumruk sallıyorlar. Ama burada gençlerimiz çok samimi bir kaynaşma ortamındalar. Bu kamplarda birlikte oldukları süreler boyunca çınar tohumlarını toprakla buluşturuyorlar. Yıllar geçtiğinde çocuklarımız o çınar ağaçlarının gölgesinde yaşama imkanını bulacaklar” diye konuştu.
Türkiye genelinde bu yaz dönemi boyunca 500 bin gencin kamplarda, 1 milyona yakın gencin de yaz spor okullarında yer alacağını belirten Bakan Kılıç, “Bu çocuklarımızın kaynaşmaları Türkiye’nin geleceği adına en güzel Türkiye fotoğrafını ortaya çıkaracak. Birilerinin iddia ettiği fotoğraf yok burada. Tek kare değil, Türkiye’nin bütün kareleri büyük resmi oluşturmak için burada. Türkiye’nin çok farklı illerinden gelen gençlerimiz birbirlerini tanıma imkanı buluyorlar. Bir araya geldiklerinde de unutulması mümkün olmayan günleri geride bırakırken terk edilmesi mümkün olmayan dostluklara da ilk adımlarını atmış oluyorlar” dedi.