Türkiye’de yaşayan Rus vatandaşlarının hukuki sorunlarının tartışılacağı konferans Antalya’da gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Cevdet Kayafoğlu, “2012’de kayda alınan 79 bin suç dosyasının 3,9’unda yabancı uyruklu davacı ve şikayetçi var” dedi.
İlki Aralık ayında Ankara’da yapılan konferansın ikincisi Konyaaltı Belediyesi toplantı salonunda yapıldı. Toplantıya AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, TBMM Türkiye-Rusya Parlamentolar Arası Grubu Başkanı ve Milletvekili Salih Kapusuz, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Rus-Türk İş Adamları Birliği (RTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Naki Karaaslan, Rusya Parlamentosu Duma Milletvekili Rusya-Türkiye Parlamentolar arası Grubun üyesi Vasiliy Jurko, Rusya Parlamentosu DUMA Milletvekili yardımcısı, Rus-Türk İlişkileri uzmanı Ramin Gasımov, Rusya Antalya Başkonsolosu Aleksander Tolstapyenko, Rus Sanat ve Kültür Derneği başkanı İrina Balcı, Rusya Dostluk ve Kültür Derneği başkanı Marina Sorokina ve Antalya’da yaşayan rus vatandaşlar katıldı.
Toplantıda açılış konuşması yapan Rus-Türk İşadamları Birliği (RTİGB) Yönetim Kurulu Başkanı Naki Karaaslan yaklaşık yirmi yıldır Rusya’da yaşadığını, orada yaşadığı sürece çok başarılı bir iş hayatı, iyi bir aile, çok iyi dostlar kazandığını söyledi. Başka bir ülkede yaşamanın zorluklarını kendisinin de iyi bildiğini kaydeden Karaaslan, “Buradaki insanların istediği arzu ettiği rahatlıkta yaşaması. Bu değişen zamanda halklar, ırklar, dinler beraber kaynaşacak ve birlikte yaşayacak. Önümüzdeki yıllarda belki sınırlar, pasaportlar kalkacak. Başka bir yaşam bizi bekliyor. Çocuklarımızı bu geleceğe hazırlamalıyız” dedi. Türkiye’de yaşayan Rus vatandaşlarının en büyük sıkıntısının kültür ve din farkı olduğunu belirten Karaaslan, “Aramızdaki misafirperverlik yüzyıllardır devam ediyor. Bundan sonra da devam edecek. Örf, adetler ve geleneklerin mutlaka yaşanması lazım, bunları hep beraber yaşamamız lazım. Çok ihmal etmememiz gereken en önemli şey ise eğitim” ifadelerini kullandı.
“ORTAK DÜŞÜNCELERİMİZ VAR”
Antalya’da bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Rusya Parlamentosu DUMA Milletvekili yardımcısı, Rus-Türk İlişkileri uzmanı Ramin Gasımov, Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin en yüksek düzeyde olduğunu hatırlatarak, “Bizim ekonomik ilişkilerimiz de çok iyi. Bizim ortak düşüncelerimiz var, umut ediyorum ki bundan sonra da böyle devam edecek. Antalya’da faaliyetini sürdüren Rus Kültür Derneği çok önemli bir iş üstlenmiştir. Biz burada yaşayan Rus vatandaşlarına her türlü yardım etmeye hazırız. Umut ediyorum ki sizin buradaki ilişkileriniz ülkelerimiz arasındaki diplomatik ilişkileri de iyi yönde etkiler. Türkiye hükümetine de burada yaşayan vatandaşlarımıza iyi imkanlar sağladıkları için teşekkür ediyorum” dedi.
Antalya’da yaklaşık 30 bin Rus vatandaşının yaşadığını ifade eden Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise bunun 14 bin 800’ünün Konyaaltında yaşadığını, on bine yakınının ise konut satın alındığını belirtti. Yerel yönetim olarak şu anda Konyaaltı Sosyal Tesisat Merkezinde bütün yabancı dostlarla birçok konuda çalışmalar üreteceklerini söyleyen Başkan Böcek “Antalya’da ilk Kent Konseyini kuran Konyaaltı Belediyesi olarak da ilk Yabancı Konseyini oluşturduk. Konyaaltı'mızda onlarla birlikte yürüteceğiz. Liman mahallemizi yüzde 38 Rus vatandaşı oluşturmaktadır. Çok özel bir parkımız var orada, adı da Dostluk Parkı. Onlarla beraber armağan edeceğiz ilerleyen günlerde. Bizim belediyecilik anlayışımız insanların yaşamını kolaylaştırmak. Gittiğiniz ülkelerde kendi örf ve adetlerinizden bir şeyler arıyorsunuz ve bulamayınca mutlu olamıyorsunuz. Biz bu konudaki sorunları için de hükümet olarak Rus vatandaşlarımıza yardım etmek için büyük gayret gösteriyoruz” şeklinde konuştu.
Yerel Yönetimlerin yabancılara ve özellikle Ruslara dikkat göstermesinin çok güzel olduğunu söyleyen Rusya Antalya Başkonsolosu Aleksander Tolstapyenko, “Yurt dışında okurken, mesela ABD ve Avusturya’da hiçbir zaman yabancılara karşı böyle dikkat görmedim. Burada sorunlar yok mu? Var. Biz bunun için burada çalışıyoruz. Buradaki hükümetin de vatandaşlarımıza büyük yardımı var. Her yıl buraya milyonlarla Rus turisti geliyor. Birkaç bini mevsimsel olarak çalışmaya geliyor. Hatırlatmak istiyorum ki buradaki başkonsolosluk her zaman size yardım etmeye hazır. Aynı zamanda Rus vatandaşlarına buradaki kanunlara da dikkat etmelerini hatırlatırken, kendilerini haklı buldukları konularda gerekli yerlere müracaat etmelerini öneriyorum” şeklinde konuştu.
“RUSYA’NIN TÜRKİYE’YE, TÜRKİYE’NİN DE RUSYA’YA İHTİYACI VAR”
Sade bir vatandaş olarak Antalya’da birkaç defa tatil yaptığını söyleyen Rusya Parlamentosu Duma Milletvekili Rusya-Türkiye Parlamentolararası Grubun üyesi Vasiliy Jurko tatil yaptığı dönemlerde her zaman sıcak bir ilgiyle karşılaştığını belirtti. “Antalya hava limanından sıcak karşıladıkları gibi sıcak şekilde de yolcu ediyorlar” diyen Milletvekili Jurko konuşmalarını şöyle sürdürdü:
“Bu sıcaklığın sonucudur ki bizim vatandaşlarımız burada yaşamaya karar vermişler. Bizler buraya gelirken kendi kültürümüzü, örf ve adetlerimizi Türk topraklarına getiriyoruz. Rusya Federasyonu her zaman vatandaşlarını destekliyor. ”
Türkiye ile Parlamentolar arası işbirliklerine de hazır olduklarını kaydeden Milletvekili Jurko 2010 yılında Rusya ve Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin kurulması için adımlar atıldığını hatırlatarak “Türkiye’nin Rusya’ya, Rusya’nın da Türkiye’ye ihtiyacı var. Birçok Türk firmaları Rus pazarında var. Biz onları çok iyi karşılıyoruz. Bizim vatandaşlarımız da sadece Antalya’da değil Türkiye’nin farklı illerine hem yaşamak hem de çalışmak için geliyorlar. Demek ki Rus vatandaşları Türkleri, Türkler de Rusları seviyor” ifadelerini kullandı. Rusya ve Türkiye arasındaki ekonomik ve finansal ilişkilere de değinen Jurko iki ülke arasında büyük bir enerji projesinin olduğunu söyledi. Rusya’nın ‘Rosatom’ şirketi ile yapılan konuşmaların ardından Türkiye’de bir nükleer istasyonu kurulacağını belirten Jurko “Ucuz elektrik enerjisi sağlandığı zaman bu Türkiye’nin ekonomisine de katkı sağlayacak. Ben biliyorum ki farklı zamanlarda zor dönemlerden geçtik. Rusya’dan gaz alması konusunda zaman zaman ilişkilerin bozulmasına çalışıldı. Ancak ben eminim ki Rus gazının Türkiye’ye gelmesinden Türkiye vatandaşları çok memnunlar. Biz bundan sonra da işbirliğini sürdüreceğiz. Sadece ekonomik alanında değil kültürel ilişkileri de geliştireceğiz. Türkiye hükümetinin Rus vatandaşlarına burada sağladığı rahat koşullardan dolayı da teşekkür ediyorum” dedi.
Rusya ile ortak tarihin beş yüz yıldan öncesine dayandığını söyleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, TBMM Türkiye-Rusya Parlamentolar arası grubu Başkanı ve Milletvekili Salih Kapusuz, 1990'lı yıllardan sonra Türkiye Rusya ilişkilerinin çok iyi bir performansla iyiye doğru gittiğini ifade etti. Her geçen gün ilişkilerin iyileştiğini kaydeden Milletvekili Kapusuz, "Biz Türkiye'mizde misafir olarak, vatandaş olarak evlilik veya her hangi bir nedenle yaşayan Rus vatandaşlarımızı çok önemsiyoruz. Siz önemlisiniz, sizin probleminiz bizim problemimizdir. Elbette halkların kaynaşması çeşitli sebeplerle göç edilmesi, iyiliklerin yanında tabi olarak bir takım problemleri de bünyesinde bulundurmaktadır. Biz varsa bir problem her seviyede katkı vermeye hazırız" şeklinde konuştu.
“DAVA İSTATİSTİKLERİ MİLLİYET ESASINA GÖRE YAPILMIYOR”
Toplantıda konuşma yapan Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Cevdet Kayafoğlu toplantıya katılırken kendisinden Antalya’daki Rus vatandaşlarının dava istatistiklerinin istendiğini belirtti. Kayıtların milliyet esasına göre değil insan ve isim esasına göre alındığını kaydeden Kayafoğlu, “2012 rakamlarına baktığımız zaman toplamda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığında 79 bin 668 suç evrakı kayıt edilmiş bulunuyor. Bunların içerisinde bin 500 kadar yabancı var. Bunların uyruklarını bilmiyorum. Hukuk dosyalarına baktığımız zaman kabaca göz taraması yaparsak yüzde 3,9 oranında yabancı davalı ve şikayetçi var” dedi. Rusya mahkemelerinde verilen kararlara da değinen Kafaroğlu şöyle konuştu:
“Rusya mahkemelerinde verilen kararların Türkiye mahkemelerinde tanınması ve infaz edilebilir hale getirilmesi için bir Türk mahkemesinde karar verilmesi gerekiyor. Bir kilisenin veya belediyenin verdiği kararı tanımayız.”
Toplantı soru ve cevaplar şeklinde devam etti.