ANTALYA'DAN MHP VE CHP'YE BİRLEŞME ÇAĞRISI !

ADANA YÜREĞİRHaber Girişi : 18 Kasım 2014 00:42
ANTALYA'DAN MHP VE CHP'YE BİRLEŞME ÇAĞRISI !
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Antalya'dan MHP ve CHP'ye birleşin çağrısı yaptı.


Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, çözüm süreci üzerinden CHP ve MHP’yi eleştirerek, “Bak şimdi ne oldu ortak belediye başkan adayı gösteriyorlar. Yetmedi ortak Cumhurbaşkanı adayı gösteriyorlar. Onun için ben diyorum ki bu ortaklığı bir adım daha ileri götürün yani birleşin. İki levha, iki genel başkan, iki teşkilat iki tane grup zaman mekan ve para israfı. Bu israfa son verin. Tekleşin, daha iyi olur” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Antalya’da partisinin Erdem Beyazıd Kültür Merkezi’ndeki Kepez İlçe Teşkilatının 3. Olağan Kongresine katıldı. Kongreye AK Parti Antalya Milletvekilleri Sadık Badak, Gökçen Özdoğan Enç, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, İl Başkanı Mustafa Köse, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, çok sayıda delege, partili ve vatandaş katıldı. Burada konuşan Bakan Bozdağ, kongrelerin partilerin demokratik şölenleri olduğunu belirterek, AK Parti’nin kurulduğu günden bugüne Türkiye’yi değiştirme ve dönüştürme konusunda büyük başarılara imza attığını aktardı.
2002 Türkiye’si ile bugünün Türkiye’sinin her alanda kıyas götürmeyecek şekilde farklı olduğuna değinen Bakan Bozdağ, her alanda Türkiye’nin, milletin yolunun açıldığını kaydetti.
Kendilerinden önceki hükümetlerin oy aldıkları yerleri Ankara’ya gidince hatırlamadıklarını savunan Bakan Bozdağ, şöyle konuştu: “Fazla geriye gitmeyelim. 1999’da, erkeklere oy verin, ürkeklere oy vermeyin dediler, biz olsaydık 28 Şubat böyle olmazdı, şunlar olurdu, bunlar olurdu neler söylendi neler yapıldı. Ankara’ya gidildi bambaşka bir fotoğraf ortaya çıktı. İktidarın temsilcilerine sorduğumuzda meydanda söylediklerinizle yaptıklarınız çelişen bir siyaset ortaya koyuyorsunuz sebebi nedir dediğimizde, ‘Meydanda coştuk söyledik, kazın ayağı öyle değilmiş’ diyorlar. Milletten aldıkları emanete sahip çıkmamayı sindirebiliyorlardı. MHP ve CHP iktidar oldu, milletten bir takım vaatlerle oy verdiler."
DSP’yi de eleştiren Bozdağ, şunları söyledi: "DSP'yi siz CHP gibi görün, Antalya’nın meydanında Antalyalılar söyleyip de icraata dönüştürdükleri ne var, hiçbir şey yok. Buradan aldıkları emanete Ankara’da sahip çıktılar mı çıkmadılar. Erkek ürkek dediler, başörtü meselesini dillerine doladılar. Ankara’ya Antalya’ya Nesrin hanım helal oylarıyla gönderildi. Bu MHP bir araya geldi, o bacımızın başını önüne eğdi. Antalya’nın emanetine sahip çıkmadı, çıkamadı. Emanete sahip çıkmak böyle mi olur. Sayın Merve Kavakçı yemin için parlamentoya girdiğinde devrin başbakanın parlamentoda çıktı kürsüye burası devlete meydan okuma yeri değildir. Bu kadına haddini bildirin derken erkek ürkek çağrısı yapanlar sesini yükseltemediler, meydanda söyledikleri sözün arkasında durma yiğitliğini, cesaretliğin gösteremediler.”

“EMANETE SAHİP ÇIKMAK BÖYLE OLUR”
Bakan Bozdağ, imam hatip liselerinin önünün kesilmesi için önemli kanunların o dönemde çıktığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir tanesi de MHP milletvekili Antalyalıydı. Bir müftü, Kur'an-ı Kerimi öğrenmeyi, imam hatip lisesi mezunlarının polis olmasını engelleyen o dönemde çıktı. Emanete sahip çıkmadılar. AK Parti ile diğerlerinin farkı ne işte fark burada yatıyor. AK Parti kurucu değiştirmez lideri Erdoğan’ın meydanda söylediği neyse Ankara’da yaptığı odur. Hiçbir zaman meydan ile Ankara’yı ayırmamıştır. Şimdi sorun var mı, başörtü kızlarımız okuyor mu, kamuda çalışıyorlar mı sorun var mı imam hatiplerin önü açıldı mı sorun var mı, parlamentoda başı açık başı kapalı kadın parlamenterler var mı sorun var mı? Bunun haddini bildirin diye meydan okuma cesaretini gösteren bir lider var mı yok, yok niye yok. AK Parti kadrolar var, Erdoğan ve arkadaşları var. Emanete sahip çıkmak böyle olur.”

“EMANETE SAHİP ÇIKMAK BÖYLE ŞEYDİR”
Bakan Bozdağ, “Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olmasın, AKP’den olmasın, dışarıdan biri olsun diye nice oyunlar düzenler çevrildi" diye konuştu.
Türkiye’de her şeyin toz duman olduğunu anlatan Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti: "3 Kasım da Türkiye’de 11. Cumhurbaşkanını seçme yetkisini aldık, bu yetkiyi Ankaralılarla paylaşmayız, bu millet cumhurbaşkanlığını seçeceğimizi bile bile oy verdi. 367 ucubesini çıkardılar, 27 Nisan bildirisini yayınladılar. Tek dert sizin Antalya’da sandıktan verdiğiniz emaneti onlara teslim etmemizdi. Allah'ın izniyle teslim etmedik. 27 Nisanın sabahında bildiriyi yırttık. Antalyalılara geldik, yolumuzu kestiler dediler, siz bizi parlamentoya gönderdiniz ne oldu sayın Abdullah Gül Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı oldu. Emanete sahip çıkmak böyle bir şeydir. Milletin reyini satmamak böyle bir şeydir. Durduramayınca kapatma davası açıldı, vazgeçtik mi vazgeçmedik”

“EY BAHÇELİ VE KILIÇDAROĞLU, SİZE O İSMİ KİM TAVSİYE ETTİ”
Yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen Bakan Bozdağ, “Türkiye’de adını sanını sadece belli çevrelerin bildiğini getirdiler. Türkiye’nin cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiler. MHP’li değilim,CHP’li değilim, AKP’ye daha yakınım diyor, dostlarım var diyor. Dikkat edin kendilerine verilen emanetin gereğini yapmadılar, kim onlara talimatı verdi bilmiyorum ama o talimata uydular. Ey Kılıçdaroğu, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ismini sana kim tavsiye etti, Bahçeli kim tavsiye etti, Allah için açıklayın. Tavsiye edilene kadar böyle bir isim var mıydı. Aklınızın ucundan dahi olsa bir kez bile olsa geçti mi. Emin olun geçmemiştir. İşte bunların milletin emanetine sahip çıkması bu. AK Parti, Erdoğan dedi ve millet de cumhurbaşkanı yaptı” dedi.

“VAMPİRLERE DANIŞMAYACAĞIZ”
AK Parti’ye yapılan eleştirilere de cevap veren Bakan Bozdağ, şunları söyledi: “Bizim üzerimizde oynanmak istenen oyunların ana nedeni AKP kadrolarında milli iradeye milletin emanetine sahip çıkma bilincidir. Birileri bundan rahatsız oluyor. Eski Türkiye güzeldi. Başbakan kim olacak biz karar verirdik, bakan kim olacak, başbakan onlarla gelir konuşur, kimi adalet bakanı yapayım diye sorar isimler orada belirlenir, milletin verdiği rey Ankara’da başkalarına peşkeş çekilirdi. Pazarlık konusu yapılırdı. Başbakan Erdoğan geldi, bize kimi bakan yapacağını sormuyor, bütçeyi sormuyor, projeleri sormuyor, nereye yapacağını sormuyor, onun için bize bu adam yaramaz diyorlar, savaş açıyorlar. İstedikleri kadar bizimle mücadele etsinler sermaye çevrelerine medya çevrelerine, karanlık vesayet odaklarına, ne de bugüne kadar Türkiye’nin kaynaklarını sömürmüş olan vampirlere asla danışmayacağız. Bizim danışacağımız bu millettir. Milletimizden güç alarak biz yolumuza devam edeceğiz. Bizim karşımızda duruşun en önemli nedenlerinden birisi budur”