ANTALYA'DAKİ KIYI İŞGALLERİNE TEPKİ

ADANA GENELHaber Girişi : 24 Ekim 2013 14:48
ANTALYA'DAKİ KIYI İŞGALLERİNE TEPKİ
Turizm kenti Antalya’da 673 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridi üzerinde yıllardır yaşanan işgaller ile ilgili çözüm üretilememesine Kent Konseyi’nden tepki geldi.
Turizm kenti Antalya’da 673 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridi üzerinde yıllardır yaşanan işgaller ile ilgili çözüm üretilememesine Kent Konseyi’nden tepki geldi.
Antalya Kent Konsey’i Çevre, Sağlık, Turizm ve Tüketici Hakları Çalışma Grupları kıyılarda yaşanan işgaller ile ilgili ortak basın açıklaması yaptı. Konyaaltı Caddesi seyir terasında yapılan ortak açıklamada, kent merkezinin doğusunda yer alan Lara bölgesi ile batı bölgesinde yer alan Konyaaltı bölgesi üzerindeki kıyı işgallerin af edilemez görüntüler oluşturduğunu belirtildi.
Konyaaltı sahilinde yer alan 24 adet büfenin işletmecisinin sorumsuzluğuna ilgili kurumların da iştirak ettiğine de dikkat çeken ortak açıklamada, Defterdarlığın sadece ecrimisil (işgal bedeli) almasının dışında çevre suçunun oluşmasına çözüm getirmemesinin insan hak ve hukukuna aykırı olduğunun altı çizildi.
Kıyılardaki işgallerin çözümü konusunda önerilerde de bulunan Çevre, Sağlık, Turizm ve Tüketici Hakları Çalışma Grupları’nın ortak basın açıklamasında şunlar yer aldı:
“Konyaaltı sahilinde hem kıyıda hem de karada bulunan restoran ve bar görünümüne dönüşen işgaller bir an önce engellenmesi gerekiyor. Sahil boyunca var olan 24 büfenin her birinin sözleşme gereği 6 metrekare alanı taşmamalı. Kumsalda yer alan tüm şemsiye ve şezlonglar derhal kaldırılmalı. Tuvaletlerden para alınmamalı. Bulaşık ve yıkantı suları çevreyi kirletmeyecek şekilde ortamdan uzaklaştırılmalı. Plajda kumsal alanı üzerinde kıyı dokusunu bozarak oluşturulan spor alanları hemen iptal edilmeli. Kumsala doğru uzanan platformlar kaldırılmalı. Plaj kıyısında, kıyı kenar çizgisinde demirleyip kiralama işlerinde kullanılan ve egzoz dumanıyla dumanı ile insanların sağlığını tehdit eden deniz araçları ortamdan uzaklaştırılmalı. Kaldırımları ve kaldırım kenarlarını işgal ederek insanların yürümesini engelleyen malzemeler kaldırılmalı. Büfeler sıhhi yahut gayri sıhhi müesseseler sınıfına girmediğinden bu yerlerde sulu yemek hazırlanıp satmak engellenmeli. Çalışan personelin sağlık karnesinin olup olmadığı kontrol edilmeli. Mavi Bayrak kriterlerinin muhafaza edilip edilmediği denetlenmeli.”
Açıklamada kıyı sularda periyodik olarak kimyasal ve bakteriyolojik deniz suyu numuneleri alınarak laboratuvar testleri yapılıp tüzüğe aykırılıkların belirlenmesi gerektiğini de ifade edilerek şunları kaydedildi:
”Analiz raporları uygun yerlere asılarak halkın bilgisine sunulmalı. Karasal kökenli kirliliklerin engellenmesi için Düden Çayı da kontrol altına alınmalı. Kırkgöz’den itibaren kanala tarım ilacı kapları, çöp ve sair kirliliklerin Düden Çayı ile denize ulaşması engellenmeli. Sahildeki büfelere ait sıvı ve katı atıkların çevreyi ve kıyı sularımızı kirletmesine izin verilmemeli.”
Öte yandan, kıyı kirliliğinin ve kıyı işgalinin yanı sıra falezlerde de oluşan kirliliklere de yer verilen ortak basın açıklamasında, Lara Karpuzkaldıran askeri tesislerin olduğu noktadan başlayarak Konyaaltı Beach Park’a kadar olan alanda inşa edilen çok katlı yapıların falezlerin doğal dokusu üzerinde telafisi mümkün olmayan hasarlar oluşturduğu belirtildi. Açıklamada, falezlerin daha fazla tahrip olmaması bakımından belediyelerin çok dikkatli hareket etmesi de istenirken, falezlerin çevrelediği kıyı bandında özel bir çalışma yapılarak betonarme ve çelik konstrüksiyon destekli plaj yapıları ve eğlence yerlerinin yıkılarak temizlenmesi gerektiğine de dikkat çekildi. Açıklamada, belediyelerin içinde bulunduğu Tabiat Varlıklarını Koruma Vakfı, Koruma Kurulu, Kültür ve Turizm, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü gibi kurum ve kuruluşlardan oluşacak bir ekip marifeti ile duruma müdahale edilerek falezler koruma altına alınması gerektiği de vurgulandı.