ANTALYA'DA OTOBÜS ŞOFÖRÜNÜ DARP ETTİLER

ADANA HABER Haber Girişi : 08 Kasım 2016 21:49
ANTALYA'DA OTOBÜS ŞOFÖRÜNÜ DARP ETTİLER
Antalya'da, özel halk otobüsü şoförü, depolama noktasında otobüsünün iç temizliğini yaptığı esnada 2 kişinin saldırısına uğradı. Yılmaz'ın kafasına 10'ar santimlik iki dikiş atılırken, yaşananlar araç kamerasına anbean yansıdı.
Antalya'da, özel halk otobüsü şoförü, depolama noktasında otobüsünün iç temizliğini yaptığı esnada 2 kişinin saldırısına uğradı. Yılmaz'ın kafasına 10'ar santimlik iki dikiş atılırken, yaşananlar araç kamerasına anbean yansıdı.
Antalya'da yaşayan evli ve 1 çocuk babası 31 yaşındaki Ali Yılmaz, Kundu depolama durağından 06.40 saatindeki LC07 seferi için saat 06.00'da Kızıltoprak'taki evinden durağa hareket etti. Depolama alanına gelen Yılmaz, sefere çıkmadan önce otobüsünün iç temizliğini yapmaya başladı. Bu sırada otobüsün arka ve orta kapısından içeri giren iki kişi ellerindeki demir çubuklarla Yılmaz'a, "Sen nasıl bizim kardeşimize küfredersin?" diyerek saldırmaya başladı. "Polis, polis" diye bağıran otobüs şoförü dakikalarca demir çubukla darp edildi. O anlar ise otobüsün kamerasına saniye saniye yansıdı.
Görüntülerde araçta temizlik yapan Ali Yılmaz, bir anda otobüsün içine giren bir kişinin uçan tekmesiyle neye uğradığını şaşırıyor. Saldırgana karşı koymak isteyen Ali Yılmaz, bu defa otobüsün orta kapısından elinde demir çubukla otobüse giren diğer kişinin saldırısına uğruyor. İki kişi tarafından öldüresiye dövülen Ali Yılmaz kanlar içinde kalıyor.

"Bir anda koltuklara tutunarak bana uçar tekme attı"
Antalya'da 4 yıldız özel halk otobüsü şoförlüğü yapan Ali Yılmaz dehşet anını şöyle anlattı: "Sabah işimi yapmak üzere evden çıktım. 06.37'de durağa vardım. Daha sonra arabayı temizlemeye karar verdim. Aracımı ortaya kadar temizledim. Arka kapı açık olduğu için oradan bir arkadaş bindi. Ben de yolcu sandım. Bir anda koltuklara tutunarak bana uçan tekme attı. Ben ne olduğunu anlamadım. Şaka sandım ben. Daha sonra ben de kendimi savunmaya kalktım. Demirli olan bir kişi ise ortadan binmiş. Direkt demirle kafama vurmaya başladı. Ona karşılık veremedim. Kafamı dönünce vurmaya başladı. Yüzüm gözüm kan içinde kaldı. Daha sonra birinin belinde bıçak gördüm. Kavga anında gördüm. Daha sonra ne yapabileceğimi gördüm. Daha sonra avazım çıktığı kadar bağırdım. Polis diyerek yardım istedim. Hava da karanlık. Durağın olduğu yer çok ıssız. Beni kesseler kimseler duymaz. İn yok cin yok. Güvenlik de yok. Balığa atılan yem gibiyiz" dedi.

"Polisi aramak istiyorum; kolumdan kan akıyor"
Polis diye bağırmaya çalışınca şahısların kaçtığını aktaran Yılmaz, "Polis geliyor sandılar. Polisi aramak istiyorum; kolumdan kan akıyor. Arayamadım. Daha sonra 155'i aradım. 112'ye aktardılar. Daha sonra 112 ekipleri beni yoldan aldılar. Arkadan kan durmadan akıyordu. Kollarımdan tutarak yardımcı oldular. Özel bir hastanede tedavi altına alındım. Öğlene kadar müşahade altında kaldım. Daha sonra ben ayrılmak istedim; eşime ve babama haber vermek üzere. Bana saldıran kişileri tanımadım. Olayı şuradan çözmeye çalışıyoruz. Şahıslar kaçarken bana, "Sen bizim kardeşimize nasıl küfredersin?" dedi. Bir gün önce benim arkamda olan araç şoförü bir kız çocuğu ile tartışıyor. Kızın elinde poşetler varmış. Şoför kızdan poşetlerini kenara koymasını istemiş. Kız da hakaret etmiş galiba. Daha sonra bunlar karşılıklı Kundu'ya kadar tartışıyorlar. Daha sonra kız şoförden arkadaşı gelene kadar beklemesini istemiş. Şoför ise beklemeyeceğini söylüyor. Sabah ben durağa gidince başıma bu olay geldi. Ben kolay kolay kimse ile tartışmam. Bizim güvenlik konusunda hiçbir güvenliğimiz yok. Bir buton konursa daha iyi olur" ifadelerini kaydetti.