ANTALYA CHP İL BAŞKANI DEVRİM KÖK

ADANA GENEL Haber Girişi : 07 Ocak 2013 11:39
ANTALYA CHP İL BAŞKANI DEVRİM KÖK
CHP Antalya İl Başkanı Devrim Kök, AKP’nin TOKİ-Kepez operasyonunda deyim yerindeyse ‘suçüstü’ olduğunu söyledi.

-CHP Antalya İl Başkanı Devrim Kök, AKP yönetiminin, hatalarını kabul etmek yerine, “Ben yapmadım CHP yaptı” demeye devam ettiğine dikkat çeken Devrim Kök, bu konuda artık laf cambazlığı değil samimi açıklamalar beklediğini belirtti ve AKP Antalya yöneticilerine bazı sorular yöneltti.

-Devrim Kök’ün AKP’ye yönelttiği 5 sorudan biri; “Özel Proje Alanıyla bir bölge sınırı çizilmekte ve bu bölge içindeki 2B, hazineye ait araziler, kamu ve hatta özel şahsa ait arazilerin aynı zamanda imarlı, ruhsatlıve iskanlı binaların üstündeki bütün hak TOKİ’ye geçmektedir. Yanlış mıdır? Kepez böyle bir tehlikenin kıyısından dönmemiş midir?” oldu.

….

Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanı Devrim Kök, AKP’nin Kepez’deki TOKİ tasarrufu konusuyla ilgili artık laf cambazlığını bir tarafa bırakıp sorduğu sorulara kamuoyunun aydınlatılması için samimi birşekilde yanıt vermesini istedi.

Devrim Kök şöyle bir açıklama yaptı ve ardından şu sorularısordu:

“AKP yine, bu kez Antalya’da, ‘Yavuz hırsız ev sahibini bastırır’ misali bir tutum sergilemektedir. TOKİ için, Kepez’in Kütükçü, Göçerler, Fatih, Çamlıbel, Kanal, Erenköy, Barış, Kazım Karabekir, Yavuz Selim, Esentepe, Çankaya, Fevzi Çakmak, Ayanoğlu, Varsak Karşıyaka, Gazi, Habipler ve Kuzeyyaka mahallerini kapalı kapılar ardında adeta çevirmişlerdir, buranın gerçek sahipleri de durumdan haberdar olunca, aynı anda ‘Malınızı korumak için buradaydık’ rolü oynamaya başlamıştır. Her suçüstü olduklarında yaptıklarıgibi, “Biz yapmadık, CHP yaptı” demektedir.

Evet AKP Antalya yöneticileri, TOKİ-Kepez operasyonunda, deyim yerindeyse ‘suçüstü’ olmuşlardır. Görünen o ki; TOKİ’ye Kepez’in kuzeyi teklif edilmiştir. TOKİ kendisine teklif edilen bu bölge üzerine epeyce süre çalışma yürütmüştür. Ve CHP bu oyunu Kepez’in bilgisine sununca bölge halkıayağa kalkmış, AKP Antalya yöneticileri bu tepkiyle soluğu Ankara’da almıştır. Ve son olarak kendilerini çok komik bir duruma düşürecek bir ‘müjde’ dedikleri belgeyle Antalya’da halkın karşısına çıkmışlardır. Hem ‘Yok öyle bir şey’demişler, hem de bu iddialarına belge diye bir ‘plan iptal’ yazısıkoymuşlardır. Sormazlar mı size; ortada plan yoksa, iptal yazısı neyin nesidir?

Bizler umut ederdik ki; AKP yöneticileri, “Bir hata yaptık ve hatamızdan kamuoyunun yönlendirmesiyle dönüyoruz” şeklinde beyan verselerdi. Böyle yapsalardı çıkar, Kepez halkı adına kendilerine teşekkür ederdik. Ama onlar böyle yapmak yerine iptal belgesini ellerine alıp hiçbir şey yokmuş gibi bir açıklama yapıp, suyu bulandıranın CHP olduğunu söyleyince bir açıklama daha yapma gereği duyuyoruz.

Artık AKP’den laf cambazlığı istemiyoruz. Onlar artık Antalya kamuoyuna ve Kepez halkına şu soruların cevabını vermeliler;

1) Kentsel Dönüşüm Alanı ile Özel Proje Alanı ibareleri arasındaki fark nedir? Kentsel dönüşümün, içerisine 2B alanı girdiğinde adının Özel Proje Alanı’na dönüştürüldüğü bilginiz dahilinde değil midir? Kentsel Dönüşüm Alanı ile Özel Proje Alanı, sonunda yapılan uygulamada aynı şeyler olduğu bilgisine sahip değil misiniz?

2) Özel Proje Alanıyla bir bölge sınırı çizilmekte ve bu bölge içindeki 2B, hazineye ait araziler, kamu ve hatta özel şahsa ait arazilerin aynı zamanda imarlı, ruhsatlı ve iskanlı binaların üstündeki bütün hak TOKİ’ye geçmektedir. Yanlış mıdır? Kepez böyle bir tehlikenin kıyısından dönmemiş midir?

3) TOKİ, Ankara’dan, hakkında hiçbir şey bilmediği Kepez üzerine, AKP Antalya yönetiminin ve AKP’li ilgili belediyenin yönlendirmesi olmadan nasıl bir talepte bulunabilmiştir? Bu talebi kime yapmıştır? Veya kimler oraya böylesi bir talep götürmüştür?

4) Sizler; 25/06/2012’de onay yazısı çıkan proje alanıtahsisine kamuoyu tepkisi gelmeden 6 ay boyunca neden hiç ses çıkarmadınız? Haberiniz dahi olmamış mıdır? Yoksa tam tersi, oturup kafa kafaya çalışmışlığınız var mıdır?

5) TOKİ’nin elinize tutuşturduğu o iptal belgesindeki iptal nedenlerinin ‘sihri’ ne kadar geçerlidir? Seçimden hemen sonra bunların bir sorun olmaktan çıkarılmayacağının garantisi nedir? Siz misiniz?”