KÜÇÜK EMRAH'IN OĞLU TAYFUN PERİŞAN !

Şarkıcı Emrah’ın 21 yaşındaki oğlu Tayfun, Bursa’da bir pastanede garsonluk yapmaya başladı.

"BABAMLA GÖRÜŞMÜYORUZ"

Bir açıklama yapan Tayfun, “Babamla görüşmüyoruz, o konu kapandı. 2 yıl önceki görüşmelerimiz, belki kendisi için reklam amaçlıydı. 7 ay önce feragatname için bir araya geldik. O günden sonra yok. Eskiden de babam mı vardı sanki. İçimde ona karşı bir şeyler bitti. Artık ona güvenmiyorum" dedi.

Emrah, DNA testleri sonucu oğlu olduğu kanıtlanan Tayfun’u nüfusuna almış, fakat kendisinden ’Benden para isteme’ diye feragatname imzalattığı iddia edilmişti.

İŞTE O RÖPORTAJ

- Geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz?

Ben çalışıyorum. Annem de rahmetli anneannemin emekli maaşını alıyor. Öyle geçiniyoruz.

- Babandan maddi ya da manevi beklentin var mı?

Hayır hiçbir beklentim yok.

- Neden peki? Baban sonuçta.

Şuan yaptığı babalık mı?

- Peki sen baban hakkında ne hissediyorsun?

Bir şey hissetmiyorum.

- Bir zamanlar görüşüp konuşuyordunuz, şimdi neden konuşmuyorsunuz?

O bir zamanlardı…

- Neden şimdi öyle değil?

Demek ki bir şeyler değişmiş. Onun içini bilemem. 2 yıl önceki görüşmelerimiz belki kendisi için reklam amaçlıydı. Ama ben ona inanmıştım.

- Burada tam olarak ne iş yapıyorsun?

Servis görevlisiyim. Müşteriye sipariş götürüyorum, masaları ve tezgahı temizliyorum, vitrini düzenleme işi de bende. Ancak burada uzun süre çalışmayı düşünmüyorum. Her işi tek tek tadacağım. Okulumun bitmesine son 1 yıl kaldı. Zayıf olan derslerimi verebilirsem kısa dönem askerlik yaparım. Derslerimi veremezsem, askerliğe gidip gelirim. Sonra da kendime iş kurmak istiyorum.

- Nasıl bir iş düşünüyorsun?

Şuan aklımda yok. Askerden geldikten sonra duruma göre bakarım.

- Babanı affetmen için ne yapması lazım?

O anki psikolojime bağlı. Nasıl etkilenirim bilmiyorum.

- Şuan burada çalıştığını baban biliyor mu?

Hayır bilmiyor. Bilse de ilgilenmez.

- Bu zamana kadar babanı arayıp herhangi bir konuda yardım istedin mi?

Evet, üniversite sınavlarına hazırlanırken dershane konusunda yardım istemiştim. Yardım etti. Bunun haricinde hiç bir şey istemedim. Okulumu da devlet okulunda okudum. Babamdan özel okul yada özel bir şey istemedim, gönder beni Amerikaya okuyayım demedim. İsteseydim de göndermezdi belki.

“BABAM ZOR DURUMDA KALIRSA, ELİMİ UZATIRIM”

- Şuanda gel görüşelim dese gider misin?

Hayır görüşmem. Gitmem. Zor durumda olursa belki elimi uzatırım. O kadar kinim yok. Sonuçta babam.

- Peki ne zaman görüşmek istersin?

Hatasını anladığı zaman. Anlayacağını da sanmıyorum.

- Tartışma mı oldu?

Hayır tartışma olmadı. Gitti ve bitti işte.

- Sen neden aramıyorsun?

Ben neden arayayım. Olan oldu. İstese kendi arardı beni. İnsan evladını aramaz mı? Hep ben arıyordum onu. O aramadığı için artık ben de aramıyorum. O büyükse, ben de büyüdüm.

"BABAMA HER GİTTİĞİMDE YANINDA BAŞKA MANKEN OLURDU"

- Baban seni hiç yanına çağırmadı mı?

Evet, yaklaşık 2 yıl önce çağırdı. O zamanlar manken bir kadın vardı hayatında. Benim babam mankenlerle takılıyor. Ben de annemi bırakıp gitmek istemedim. Anneme daha fazla sevgi duyuyorum.

- Annen ve baban görüşüyor mu?

Hayır, asla görüşmezler.

- Babanın değişmesini istiyor musun?

Ben onun değişmesini neden istemeyeyim. Bu zamana kadar birçok kişi girdi araya. Ama babam değişmedi. Zaten bu söylediklerim karşısında değişecekse hiç değişmesin.

- Babana bir mesaj iletmek ister misin?

Ben ona hiç bir şey söylemek istemem. Yaptığı saçmalık. Bu zamana kadar kaç defa konuştuk. Sonuç yine aynı. Ona güvenim yok. Bana bunu yapan adamın yıllar sonra tekrar yapmayacağı ne malum. Bana 3 yıl önce yakın davranma sebebini “reklam” gibi görüyorum. Kimsenin günahını almak istemem ama bana öyle geliyor. Babam ne kadar büyüyorsa, yaşlanıyorsa bende büyüdüm. Küçükken bir şekilde kandırabilirdi. Artık öyle değil. Ben onunla aşk hayatıma kadar her şeyimi paylaşırdım. Demek ki buraya kadarmış.

- Sence baban bu yazılanları okuduğunda etkilenir mi?

Sen istediğini yaz. Babam bakar bakar, atar gazeteyi. Umursamaz. Tanıyorum onu. Anca twitter’da habercilere kızar.


12.12.2013 18:17:09