14 Ağustos 2001’de ortak bir gaye için bir araya gelmiş bir ekibiz. AK Parti bir Türkiye partisidir. Bizi diğer partilerinden ayıran budur. AK Parti, Türkiye’nin özetidir.
76 milyon nasıl uyum içinde yaşıyorsa, AK Parti de bu kadim kültürün bire bir özetidir. Biz geçici olarak toplanmış bir güruh değiliz, çıkar birliği yapmış bir hareket değiliz.
AK Parti, milletin kurduğu ve istikametini milletin çizdiği, sahibinin millet olduğu bir partidir. Biz sadece belli etnik grupların partisi değiliz. Belli bölgelerin ve kümeleşmelerin de partisi değiliz.
Çözüm sürecine ilişkin çerçeveyi her fırsatta genel hatları ve kırmızı çizgileriyle milletimizle paylaştık. Yıkım yapımdan daha kolaydır, bozmak tamir etmekten daha kolaydır.
Çatışma, uzlaşmadan daha kolaydır. Öldürmek yaşatmaktan daha kolaydır. Ağlatmak güldürmekten daha kolaydır.
İftira doğrudan daha hızlı yayılır, yalan gerçekten daha hızlı yayılır. Yolumuzun çetin olduğunu ifade etmiştim.
Şu anda muhalefet partileri kolay olanı yapıyor. Bizler ise zor olanı yapıyoruz. Onlar çatışmanın mücadelesini veriyoruz, biz ise toplamanın ve kardeşliğin mücadelesini veriyoruz.
Dün bir ilimizde çözüm süreci için oraya gitmiş Akil İnsanlar ekibine karşı yavru muhalefetin de il başkanı içinde olmak üzere orada tehditler ve hakaretlerden sonra bir grup Türk Bayrağı açıyor, istiklal marşı söylüyor. Buraya gelenlerin hangisi İstiklal Marşı’na ve Türk Bayrağı’na karşı. Bu ne densizliktir.
Bunlar Sivas’ın ötesine geçemedi. Hakkari’ye, Van’a gidip bir toplantı yapamadılar. Liderleri Ankara’da konuşur, Bursa’da ‘vur de vuralım, öl de ölelim’ diye slogan atanlara karşı ‘Onun da zamanı gelecek’ diyecek kadar siyasetten uzaktır.
Herkesin kucaklaştığı bir tablo vardı dün Yüksekova’da. Bunun arzusunda değil miyiz? Ana muhalefet barış istiyoruz hepimiz diyor. İyi de barış icraatle istenir, lafla değil. Bal bal demekle ağız tatlanmaz. Balı yersen ağız tatlanır. Öyle akil insanlar görüyoruz ki şu ziyaretlerde kendileri hüngür hüngür ağlıyor. Bunlar aynı dünya görüşünü paylaşan insanlar değil ama ortak noktada birleştiler.
Beyaz olduğu için siyah vardır, artı olduğu için eksi vardır. Doğu olduğu için Batı vardır. Türkiye’nin 30 yıldır devam eden terör meselesinde aynı şekilde görürsünüz. Allah her şeyi zıddıyla yaratmıştır ki birbirinin kadri kıymeti anlaşılsın. CHP, MHP, BDP şu mevcut politikalarını değiştirsinler. İnanın bu ülkede terör olmaz. Terör bitsin onların bu mevcut politikaları da ayakta kalamaz. 30 yıl boyunca birbirlerini beslediler, can suyu verdiler. Terör vurdu, MHP istismar etti, sorun büyüdü.
Bu ülkenin gündeminden terörü çıkardığımızda onların bu söylem ve bu politikalarla ayakta kalabilmesi mümkün değildir.
Göreceksiniz bu sorun bittiğinde CHP, MHP ve BDP bu mevcut politikalarıyla tutunamayacak ve kendilerini gözden geçirmek zorunda kalacaklardır. Türkiye’nin gündeminden terörü söküp çıkardığımızda MHP’den geriye ne kalacak? Ekonomi politikaları mı, dış politika mı, sosyal politika mı kalacak? MHP2nin 2002 öncesinde bu ülkeye ödettiği bedeli milletim unutmadı.
Onların açtıkları çukuru doldurmak için mücadele verdik. IMF’nin borcunu ödememiz 10 yıl sürdü. 3,5 yıl iktidarda kaldılar, 35 yıl kapanmayacak yaralar açtılar. Bugün ilk kez açıklıyorum, Merkez Bankamızın döviz rezervi rekor kırarak 130 milyar dolara ulaştı.
Şimdi MHP genel Başkanı çıkmış koalisyon döneminde kendi bakanlıklarının temiz olduğunu iddia ediyor. Seni oraya bostan korkuluğu olarak mı koydular. Sen o koalisyonun ortağı değil miydin? Ülke uçuruma sürüklenirken ne yaptın. Bahçeli’nin zihni ile dili arasındaki kayış koptu. Şimdi meydanlardan esip gürlüyor.
1999’da MHP ile koalisyonu içime sindiremiyorum diyen hanımefendiye tıpış tıpış gidip koalisyon kuran Bahçeli şimdi bize aslan postunda şov yapıyor. Şimdi bize savurduğu hakaretleri 1999’da o hanımefendiye karşı savuramadı.
1999’da nasıl kuzu kuzu gidip koalisyona ortak doluğunu,28 Şubat politikalarını uyguladığını, 2001’de ülkeyi bir gecede nasıl yoksullaştırdıklarını unutmadık. Hiçbir yere kaçamazsın.
Bahçeli, bu milletin başını öne eğdiren, dünya karşısında mahcup duruma düşüren kişinin ta kendisidir.
Şimdi çıkıp milliyetçilik pozları vermesi ironiktir
Duruşuyla, fikirleriyle hiçbir varlık gösteremeyen Bahçeli sokakları tahrik etmek için elinden geleni yapıyor. Bir avuç çapulcunun çeşitli illerdeki saldırısını sabırla takip ediyoruz.
Bir terör biterken başka bir terörün sokakları esir almasına asla izin vermeyiz. Bahçeli’nin gençleri sokağa salmasına asla izin vermeyiz.
Kim ki 1980 öncesi manzarayı bugüne taşımaya kalkışırsa hukuk karşısında bedelini en ağır şekilde öder.
Valilerimizin, emniyet müdürlerimizin şehirlerimizdeki tahrik olaylarına karşı daha duyarlı olmasını da söylüyorum buradan.
Çözüm süreci karşısında muhalefetin kışkırtmaları iki önemli sorun etrafında yoğunlaşıyor.
Bize nasıl çözeceksiniz, nasıl çözüyorsunuz diye soruyorlar. Terör bittikten sonra ne olacak diye soruyor. CHP ve MHP bu iki soruyla milletin zihnini bulandıracağını zannediyor.
Kırmızı çizgilerimizi sürekli söyledik. Cumhuriyetimizi, bayrağımızı, ülkemizi tartışma konusu yapacak en ufak bir girişimin içinde değiliz. Üç beş tane çapulcu köşe yazarının yazısı benim milletimin beklentisi olmamalıdır.
Biz ne diyorsak milletim ona bakmalı. O dediğim tür köşe yazarlarının derdi milletin aklını bulandırmaktır.
Onlar hiçbir zaman bu ülkede barışı istemediler. İster göründüler.
Bu oyunu millet olarak bozacağız.
Terör bittikten sonra ne olacak? Çok net, öz ve basit olarak söylüyorum. Terör bittikten sonra güzel olacak. Güzellik olacak, mutluluk olacak.
Terörün olduğu yerde sağlıklı bir diyalog zemini olabilir mi? İşte bu Bahçeli hiçbir zaman siyasi partilere görüşme için randevu vermiyorsa zihnindeki karışıklığın ne olduğunu gösterir.
3 kez ben istedim, ban randevu vermedi. Konuşmak bana düşmez ama ana muhalefet partisi istedi, ona da vermedi.
Terör bittikten sonra daha fazla istikrar olacak. Daha fazla demokrasi olacak. 10 yıl önce konuşulamayan meseleler vardı. Siyasetçiler de medya da kimi kavramları özgürce konuşamıyordu, yazamıyordu. Biz tabuları, yasakları kaldırdık.
10 yıl öncesine göre daha iyi mi yoksa daha kötü bir yerde miyiz? Ülke bölünür diyorlardı. Türkiye daha da büyüdü, daha da özgürleşti.
36 etnik unsurun kardeşlik bağıyla bağlanmasını bu iktidar gerçekleştirdi. Onlar yapamadı, biz yapamadık.
Terör bittiğinde 10 yılda yaptığımızdan daha sağlıklı bir şekilde sıçramasını yapacaktır. Terör bitsin Türkiye’yi tutabilene aşk olsun.
Öyle Kutlu Doğum Haftası’na geleceksin, konuşma yapacaksın, bende altına dört dörtlük imzamı atarım. Sonra ertesi gün bu milleti nasıl kavga ettiririm hesabı yapacaksın. Siyaset dürüstlüktür. Orada başka burada başka olmaz.
Allah’ın ayetini saptıracak halin yok tabi ama uygulamada ne yapıyorsun? Sadece söz. Oraya gelenlerin tavrı belli. Ona göre konuşalım. Bunun adı istismar sanatıdır. Bunu kimlerin yaptığı da ortada. Orada söylediklerini ülkenin her yanında söylüyorsa zaten mesele bitmiştir.
Terör bitince bu ülkenin kaybedeceği vizyonsuz genel başkanlardır. AK Parti iktidarda olduğu sürece Türkiye kaybetmez, her zaman kazanır. Türkiye’nin birliği konusunda CHP ve MHP AK Parti’nin eline su dökemez su.
Biz sloganlarla değil yaptıklarımız ve yapacaklarımızla konuşuyoruz.
Allah hamdolsun süreç gayet başarılı ilerliyor. Dün akşam ilk Anadolu’ya dağılmış olan grup başkanlarıyla Başbakan Yardımcımız Beşir Bey ilk görüşmelerini yaptı. Bir ay dolunca ben de hepsiyle görüşeceğim ve ara raporu alacağım. 2 ayın sonunda nihai raporları alıp değerlendirmemiz, yapıp atılması gereken adımları atıp yapılması gereken açıklamaları yapacağız.
engin esenkurt
19.04.2013 12:58:36