Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenler’de 111 milyon lira tutarındaki yatırımların toplu açılış törenine katıldı. Törende konuşan Erdoğan, İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı olarak hizmet ettiğini hatırlatarak, “Esenler’in tarihini bilirim bir İstanbullu olarak. Buralar hızlı bir değişim dönüşümü bizim zihniyetimizle yaşadı. İstanbul’a eserler kazandırmanın iftiharını yaşadık. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanı olarak aynı azimle, aynı sevda ile yine milletimizin hizmetindeyim. Yine 81 vilayetimize, özellikle de İstanbul’umuza hizmetler kazandırmanın gayreti içindeyim. 81 vilayetimizde özellikle İstanbul’da başbakanlığımız döneminde başlayan önemli projeler var. Bu projeleri takip ediyorum. Bunların yanında yeni projelerin başlatılması için ne gerekiyorsa yapıyoruz ve yapacağız” dedi.
İstanbul’da hayata geçirilen projelerden örnekler veren Erdoğan, “Biz İstanbul’a aşkla sevdayla gönülden gelen şevkle hizmet ettik. İstanbul ile birlikte Türkiye’nin çehresini değiştirdik. İstanbul’un geleceği için yeni projeler peşinde koşuyoruz. İşte 3. Köprü. Şu anda kuleler bitti. Yavuz Sultan Selim köprüsü ile 4 gidiş 4 geliş, ortasından da raylı sistem. Türkiye’de bir ilk, dünyada bir örnek. Tüp geçiş projesi inşaatı da sürüyor. Kanalistanbul sözümüzü de unutmadık. Bu günlerde ihale hazırlığı yapılıyor. İnşallah Karadeniz’i Marmaray’a bağlayacağız. Kanalistanbul’un her iki tarafında da numune şehircikler göreceksiniz. Biz ülkemiz için, milletimiz için, yeryüzündeki tüm kardeşlerimiz için hayaller kurmaya devam edeceğiz. Türkiye 2023 hedefleri doğrultusunda adım adım ilerliyor. Ardından 2053 var. Ardından 2071 hedefleri gelecek. İstanbul işte bu hayallerin lokomotifidir. 77 milyonluk Türkiye’nin özü ve özeti olan İstanbul güçlendikçe, güzelleştikçe diğer vilayetlerimiz de inşallah onu izleyecektir. İstanbul için emek veren herkes, böyle bir zorunluluk taşıyor” şeklinde konuştu.
“ÇEVREMİZDE OLUP BİTENLERE ‘BANA NE’ DİYEMEYİZ”
Türkiye’nin bölgedeki ülkelerle birlikte tarihi bir süreçten geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye ve Irak başta olmak üzere bölge ülkelerdeki yaşanan sıkıntıları etkilerini burada dahi görmek mümkün. Çünkü İstanbul sadece ülkemizin değil tüm bölgenin kalbi. Halep’te yıkılan evinin önünde ağlayan bir annenin sesi İstanbul’da yankılanır. Filistin’de deniz kenarında oynarken bir çocuğun feryadı burada duyulur. Kahire’de şehit edilen 18 yaşındaki Esma’nın sesi burada duyulur. Biz bir şeye muhtacız. Bosna’da ailesinin tüm fertlerini kaybedip Srebrenitsa’da o kayıp mezarları arayan anneleri gördüğünüz zaman sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu anlarsınız. Ama bu bir aşk meselesidir. ‘Bosna’dan bana ne, Mısır’dan bana ne, Suriye’den bana ne, Irak’tan bana ne’ diyemezsiniz. Biz Osmanlı bakiyesinin üzerinde, Selçuklu bakiyesinin üzerinde bir Türkiye isek bizim buralar için ‘bana ne’ deme hakkımız yok. Buralarda olan bitenden dertlenmemiz şart. Bu yeni Türkiye’nin görevidir. Büyük devlet olmanın görevidir. Kırım’da uzun zaman sonra kavuştuğu vatanını kaybetme korkusu yaşayan kardeşimizin yürek çarpıntısı İstanbul’da karşılık bulur. Bunun için Türkiye çevresinde olup biten olaylar karşısında tepkisiz kalamaz. Biz güçlü olacağız ki komşularımız da güçlü olabilsin” ifadelerini kullandı.
“FRANSA’DA BATI MEDYASININ ASPARAGAS HABERLERLE TÜRKİYE’Yİ KARALADIĞINI GÖRDÜM”
Konuşmasında Fransa’daki temaslarına da değinen Erdoğan, “Bir kuruluşta konferansta bir hava gördüm. Batı medyasının ne kadar asparagas haberlerle Türkiye’yi karaladığını gördüm. Soru soruldu: ‘Siz peşmergelere niçin müsaade etmiyorsunuz.’ Dedim ki; Müsaade etmediğimizi kim söylüyor. Şurada siz bana bu soruyu sorarken yalan bir soru üretiyorsunuz. Peşmergeler şu anda Türkiye toprakları üzerinde geldi ve Kobani’ye girdi. Özgür Suriye ordusu geldi girdi. Senin daha bunlardan bile haberin yok. Tam aksine PYD denilen bir terör örgütü bunları almıyordu. Sonunda almak zorunda kaldı. Niye. Dert başka. Bir üst akıl bunları farklı yönlendiriyor” şeklinde konuştu.
“NE AKLIMIZ NE DE İRADEMİZ İPOTEK ALTINDA DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Kobani’de yaşanan olaylara da değinerek şunları söyledi:
“Kobani niye bu kadar önemli. Kobani’yi bu kadar önemseyenler, acaba Hama’yı, Humus’u niye önemsemediler. Irak’ın şu anda yüzde 40’ı işgal altında orayı niye önemsemiyorlar. Türkiye atacağı adımları dikkatli atabilecek kadar bir yönetim kabiliyetine sahip. Kusura bakmasınlar biz aklımızı kiraya vermedik. Bizim ne aklımız ne de irademiz ipotek altında değildir. Otururuz değerlendiririz ona göre adımlarımızı atarız. Şu ana kadar yaptığımız budur. Bütün bunlar olurken burada bir gerçeği görmemiz lazım. Amerika yardım yapıyor nereye Kobani’ye. İndirilen silahlar terör örgütünün eline düşüyor. Böyle bir yanlış olur mu. Biz uyarımızı yaptık yanlış yapıyorsunuz. İşte Musul’a verdiniz Irak merkezi ordusu kaçtı bütün verdiğiniz silahlar DEAŞ'ın elinde kaldı”
“BÜYÜK DEVLET REFLEKSİ İLE BÖLGEDEKİ ATEŞİ SÖNDÜRMENİN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ”
Türkiye tarih boyunca mazlumlar için umut ışığı olduğunu vurgulayan Erdoğan, bugün de Irak ve Suriye’de yaşananlara büyük devlet refleksi ile müdahaleler gerçekleştirdiklerini kaydetti. Erdoğan, “Basit düşünenler şu anda bizim bölgede ne kadar aktif olduğumuzu, ne kadar başarılı ve barışçıl bir yol izlediğimizi göremezler ama biz büyük devlet refleksi ile bölgedeki ateşi söndürmenin mücadelesini veriyor ve Allah’a hamdolsun başarılı oluyoruz” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE KOBANİ’DE ÜZERİNE DÜŞENİ YAPIYOR”
Türkiye’nin Kobani’de üzerine düşeni yaptığını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kobani’de şu anda 2 bin savaşçı var. Ama Kobani’den 200 bin insan Türkiye’ye geldi. Birileri Kobani’den çıkan Kürt vatandaşları kalkıp da alıp ağırlamadılar. Onlara destek vermediler. Yediren, giydiren Türkiye. Şu anda Türkiye’de 1 milyon 600 bin sığınmacı var. Şu ana kadar bizim yaptığımız harcama 4.5 milyar doları buldu. Türkiye bütün bu harcamaları yaparken 230 bin çadırkent ve konteyner kent kurarken dünyanın bize gönderdiği destek ne biliyor musunuz 200 milyon dolar. Batı ve BM’nin sesi çıkmıyor. Siz ne işe yarıyorsunuz. Türkiye üzerine düşeni yapıyor ve utanmadan diyorlar ki ‘Türkiye bu işe sessiz kalıyor’. Biz elimizden geleni yapıyoruz asıl sessiz kalan sizsiniz.”
“SABAH AKŞAM ‘KOBANİ’ DİYENLER, KOBANİ İÇİN NE YAPIYORLAR”
Erdoğan HDP’nin sokağa çıkma çağrısını da değerlendirerek, “Sokakları ateşe verdiler mi verdiler. 40 kadar vatandaşımız öldü mü öldü. Bunlar ne kazandılar. Ne elde ettiler. Sabah akşam “Kobani” diyenler Kobani için ne yaptılar. Sadece şov yaptılar. Ülkeyi kana buladılar. Oyun içinde oyun var ama merak etmeyin. Onların hesapları varsa bizim de hesabımız var, Allah’ın da bir hesabı var. Kobani’ye yardım dediler mi. Buyur Özgür Suriye Ordusu Türkiye sayesinde yardım etmeye hazır. Peşmergeler önlerini açtık şimdi Kobani’deler. Eğer gerçekten dertleri Kobani ise, bu konuda gerçekten samimiyseler işte Türkiye’nin desteği. Bunlar Kobani üzerinden başka hesaplar peşindeler. Hani 12 ağaç sökülüp başka bir yere dikildiği zaman İstanbul’u ateşe verdiler. Ne dediler ‘hala anlamadın mı mesele ağaç değil’ Şimdi de ‘hala anlamadın mı mesele Kobani değil’ diyorlar. Türkiye bu oyunlara gelmez” dedi.
“TOPRAKLARIMIZ İÇİNDE VE DIŞINDA HER TÜRLÜ KÖTÜ NİYETLİ FAALİYETİ BİLİYORUZ”
Erdoğan’ın gündeminde MGK toplantısı da vardı. Cumhurbaşkanı olarak toplantıya ilk kez başkanlık ettiğini söyleyen Erdoğan, “İçeride ve dışarıdaki tüm güvenlik meselelerini gündeme aldık. Burada açıkça ifade ediyorum. Topraklarımız içinde ve dışında her türlü kötü niyetli faaliyetleri biliyoruz. Her birine karşı da tedbirlerimizi güçlü şekilde alıyoruz. Gerek bölücü terör örgütü, gerek paralel devlet yapılanması, Suriye ve Irak’taki tüm gelişmeler hepsini izliyoruz. Önlemlerimizi de buna göre alıyoruz. Türkiye’yi bölgenin güvenli bir ülkesi olarak büyütmeye devam ediyoruz. Güvenliğe verdiğimiz önemden daha fazlasını özgürlüklere, demokrasiye veriyor barış ve kardeşliğimiz güçlendirerek geleceğe yürüyoruz”
“ÖLEN KÜRT KARDEŞİM, ÖLDÜREN KÜRT”
Kobani eylemleri sırasında hayatını kaybedenleri hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kamu mülküne verilen zararlar. Ne yaptılarsa kendilerine yaptılar. Haklarını savundukların iddia ettikleri Kürt kardeşlerimize, onların huzurlarına zarar verdiler. Ölen Kürt kardeşim, öldüren Kürt. Vaka bu. Barışın, dayanışmanın, kardeşliğin peşinde değil, baskının peşinde olduklarını gösterdiler. Kaybeden barış olmadı. Kaybeden çözüm süreci olmadı, kaybeden ideoloji kökenli siyaset oldu. Benim Kürt kardeşlerim de Türk kardeşlerim de bir kez daha asıl niyeti gördüler. Kobani dediler aslında ne kadar korkak olduklarını gösterdiler. DEAŞ vahşeti’ dediler DEAŞ’ın vahşetini aratmayacak cinayetler işlediler. ‘Kobani’dekiler yaşasın‘ dediler. Gittiler alçakla cinayetler işlediler. Sanmayın ki bunlar yapanın yanına kar kalacak. Güvenlik birimlerimiz katilleri tek tek tespit ediyor. İnşallah Meclisimizi çıkaracağı yasa ile daha güçlü önlemler alınacak” açıklamalarında bulundu.
03.11.2014 07:50:45