Suriye'deki krizin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen iki ülkenin engellemesi nedeniyle bu krize gerekli tepkinin verilemediğini dile getiren Bakan Davutoğlu, uluslararası tepkilerin çok yavaş olduğunu, BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye'ye ilişkin bir karar alınamadığını ifade etti.
"TARİHİN SONU MU?"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fukuyama’nın ‘Tarihin Sonu Mu’ makalesine dokundurmada bulunarak yaptığı açıklamada, "Avrupa tarihi Yunanistan'la başlayıp Avrupa temelli bir politika ve bakış açısıyla devam ediyor ve tarihin sonu geldi makalesine ulaşıyor. Gerçekten öyle mi? Avrupa dışındaki güçler ve ülkeler tarihte yok mu" diyerek Avrupa tarihinin diğer dünya güçlerini yok saydığını ifade etti.
"MÜBAREK'İ BİLGİSAYAR, İNTERNET, FACEBOOK DEĞİL TWITTER YIKTI"
Değişen dünya güçleri ve değerlerine değinirken gelen yeni nesilleri anlamanın önemini vurgulayan Davutoğlu, yaşanan değişimin hızına yetişemeyen rejimlerin yerini kaybedeceğini ifade ederek,
"1988'de Mısır'da doktora tezimi yazarken Mübarek iktidardaydı. Bilgisayar geldi, Mübarek iktidardaydı. Cep telefonu geldi, Mübarek iktidardaydı. Facebook geldi, Mübarek iktidardaydı. Ancak Twitter'a direnemedi" diye konuştu. Davutoğlu bu sözleriyle kendisini dinleyenleri güldürdü.
"TÜRKİYE BİR KÖPRÜ DEĞİL İKİ TARAFIN DA BİR PARÇASI"
Davutoğlu AB ile ilgili görüşlerine yer verirken Türkiye’yi bir köprü olarak görmek yerine iki tarafın da bir parçası olduğu bir bağlamda görmenin çok daha anlamlı olacağını dile getirdi. "Türkiye Avrupa Birliği üyesi olacak. Bu hem AB hem de Türkiye’nin yararınadır" diyen Bakan Davutoğlu, Türkiyesiz bir AB’nin uzun ömürlü olmayacağını söyledi.
"BÖLGEMİZDE NÜKLEER BİR GÜÇ GÖRMEK İSTEMİYORUZ"
İran’ın dünya tarihine kattığı değer ve tüm bölgede yüzlerce yıl varlığını sürdüren kültürel etkisinin yadırganamayacak büyüklükte olduğunu kaydeden Davutoğlu, "İran’ın varlığı kesinlikle yok sayılamaz. İran'la gerek Suriye konusunda gerek nükleer silahlar konusunda farklı görüşlerimiz oldu. Ancak farklı görüşlere de sahip olsak bunlara saygı duymak zorundayız. İran'la iletişimimize devam ediyoruz ve inanıyoruz ki İran da bizim izlediğimiz politikayı anlar" dedi.
İran'ın nükleer konusunu çözmek için çok çaba sarf ettiklerini ifade eden Davutoğlu şunları söyledi:
"İran'ı, 2010 Kasım'dan Mayıs 2011'e kadar, Tahran anlaşmasını imzaladığımız zaman, 7 ayda 8 kez ziyaret ettim. Bunun kaçırılmış bir fırsat olduğuna ve bu sorunun çözümü için tek metin olduğuna hala inanıyorum. Nükleer konusunun çözülmesi için yardım etmeye devam edeceğiz çünkü bölge ve uluslararası ortam için sorun teşkil ediyor.
Bu konudaki pozisyonumuz açık. Bölgemizde nükleer bir güç görmek istemiyoruz, ne İran'ı ne İsrail'i ne de başka bir ülkeyi. Ama her ülkenin barışçıl bir nükleer programı olma hakkı olduğuna inanıyoruz."
Özellikle Suriye konusunda "İran'la ciddi görüş ayrılıkları olduğunu" ifade eden Davutoğlu, İran'ın Beşşar Esad'ın kendi halkını öldürmesine sessiz kaldığını söyledi. Davutoğlu, "Yeni bölgesel dinamikleri anlamalarını umuyoruz. Yeni bölgesel güçleri destekleyenler, yeni bölgesel düzenin aktörleri olarak kalacaktır" şeklinde konuştu.
"İSRAİL ÖZÜR DİLEMEDİKÇE İLİŞKİLER DONACAK"
Davutoğlu, bir açıklamasında "Mavi Marmara saldırısını 11 Eylül saldırısına benzettiğinin" anımsatılması üzerine de, Amerikan kamuoyunun Türkiye'nin bu saldırıya ilişkin duygularını anlaması için böyle bir benzetme yaptığını söyledi.
Türkiye'nin, Mavi Marmara saldırısının ardından pozisyonunun açık olduğunu kaydeden Davutoğlu, İsrail özür dileyene, tazminat ödeyene ve Gazze'deki ablukayı kaldırana kadar Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerini düzeltmesini beklememesi gerektiğini vurguladı. Davutoğlu, şöyle konuştu:
"İsrail'den para istemiyoruz. Ama tazminat önemli, çünkü uluslararası ilişkilerde sorumluluk alınması gerektiğini bilmeliler. Eğer bölgesel bir düzen varsa, İsrail'in bu düzende diğer ülkelerle eşit olduğunu anlaması lazım. Uluslararası sistemde yukarıdan bakmamaları ve ayrıcalıklı olmamaları lazım.
Bu bizim için, ulusal haysiyet konusudur. İsrail'in bölgenin yeni dinamiklerini anlamasını umuyorum. Aksi halde, yeni bölgesel düzende kaybeder. Bölgedeki yeni demokrasiler dışarıdan gelen tavsiyeler yerine, halklarını dinlemek zorundalar."
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, yarınki temaslarının ardından Londra'dan ayrılacak.
08.03.2013 07:55:40