‘Tarihimiz kılıcın egemen olduğu bir tarih değil, kubbelerin, köprülerin, şadırvanların egemen olduğu bir tarihtir’ diyen Başbakan Erdoğan, “Fatih Sultan Mehmet 560 yıl önce İstanbul’a girdiğinde patrik ve halkın emniyet içinde yaşamalarını teminat altına almış, kimseye dokunulmaması, yaşam tarzına müdahale edilmemesi için emir vermişti. Bizim medeniyetimizde fetih sadece toprakları ülkelerin şehirleri alınması değil, aynı zamanda gönüllerin kazanılmasıdır. Ben kral değilim sadece sizin hizmetkarınızım. Türkiye Cumhuriyeti temelleri üzerine inşa edildiği Osmanlı Cihan devleti var olduğu her yerde kalplerde taht kurmayı önemsemiş, bunun gayretinde olmuştur. Bizim kültürümüzde kalem kılıçtan keskin hatta kılıcı kesebilen yegâne araçtır. Kılıç ok ya da silah kalplerin içini açamaz. Ama kalem, kelam, aşılmaz surları aşar, açılmaz kapıları açar, girilemez gönüllere girer. Bizim tarihimiz kılıcın egemen olduğu bir tarih değil, kubbelerin, köprülerin, şadırvanların egemen olduğu bir tarihtir. Bizim kadim medeniyetimizde adalet her şeydir. Kadim medeniyetimizde insana sadece insan olduğu için can nazarı ile bakılır. Onun için yaratılanı yaradandan ötürü sevilir. İnsanı hiçbir zaman etnik kökeni ile değerlendirmeyiz. Biz yunusun deyimi ile hareket ettik, ediyoruz. Tarih boyunca nasıl insani değerleri yücelttiysek bugün de aynısını yapıyor, tüm dünyada insani değerleri en güçlü şekilde savunuyoruz. Bölgesel meselelerde çıkarları değil, etnik, dinsel unsurları değil sadece ve sadece eşitliği gözetiyor, dünyanın ancak bu şekilde yaşanabilir bir yer olacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’ye ağır bedeller ödeten terörün, artık çözüm aşamasına geldiğini belirten :Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:
“Hükümetimizin yoğun mücadeleleri neticesinde uzun yıllardır Türkiye’ye ağır bedeller ödeten terör, artık çözüm aşamasına geldi. Şiddetin sona ermesi ile şimdi artık demokratikleşmeye, kalkınmaya, ilerlemeye odaklanıyor 81 vilayetimizi çok daha büyük hizmetlerle buluşturuyoruz. Türkiye’nin önünde 2023 hedefleri var. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıldönümünde inşallah çok farlı bir Türkiye kuracağız. Terörün olmadığı, yaraların sarıldığı, kardeşliğin güç kazandığı bir Türkiye’de çok güzel eserleri vücuda getireceğiz. Bir yandan tarihimizi böyle ayağa kaldırırken diğer yandan bu sabah yaptığımız gibi dünyanın en büyük projelerinin temellerini atacak, hizmete açacağız. Senede 100 milyon insanı gidip geldiği İstanbul havalimanı var. Aynı şekilde şu anda havalimanının olduğu bölgeye yakın bir çevrede Karadeniz Marmara’ya bağlayan kanal İstanbul’un ihalesini yapıyoruz. Haliç’in hemen bu yakasında yeni bir sahil şeridi düzenliyoruz. Siz tabii farkında değilsiniz. Deniz hastanesinin altından Hasköy istikametinde bir tünel yapıldığından haberiniz var mı? Artık gayet kestirme yoldan, o tünelden inşallah Kasımpaşa ile Hasköy’ü birleştiriyoruz. Bunlar laf üretenlerin değil iş üretenlerin yapacağı iştir. Türkiye kalkındıkça, büyüdükçe bölge de bundan nasiplenecek. Demokrasi ile özgürlükleri ile hızla büyüyen ekonomisi ile Türkiye kalıcı bir baharın öncüsü olmayı sürdürecek. Alparslan’ın Fatih Sultan Mehmet’in onlar gibi nice büyük idarecinin mirası olan bu toprakları onların vasiyetine uygun şekilde muhafaza edecek ve geleceğe taşıyacağız”.
Kuzey Afrika seyahatinin ardından kentsel dönüşüm kapsamında yüz-yüz elli tapuyu sahiplerine vereceklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, “Kardeşiniz olarak sizlere hem bir müjde hem bir destek isteyeceğim. Müjde şu. Şu anda tapularla alakalı olarak Beyoğlu Belediyemiz, İstanbul Büyükşehir Belediyemiz çalışmalarını yaptılar. Kuzey Afrika seyahatinden sonra yapılacak törenle ilk etapta bir yüz-yüz elli tapuyu sahiplerine vereceğiz. Süreç devam edecek fakat ben diyorum ki bizim bir kentsel dönüşüm planımız var. Türkiye’nin değişik yerlerinde bunu yapıyoruz. Şu binaların hali ortada ben buralarda yaşayan kardeşlerime bu binaları layık görmüyorum. Biz buralarda modern binalar oluşturalım. Bunlarda oturan kardeşlerimize bütün hak sahiplerine buraları yıkıp yapana kadar kira bedellerini ödeyerek, kendilerine yeni binaları hazırlayalım. Mesele şu buralarda Allah göstermesin bir depremde bunun faturasını çok ağır ödeyebiliriz. Zira bu binaların hiçbirinin plan proje, statik hesapları yapılmamış. Rastgele yapılmış binalar. Allah göstermesin bir yangında buralardaki sıkıntıları biliyorsunuz. Burada doğduk burada büyüdük ne olduğunu biliyoruz. Ama diyoruz ki sizin şanınıza yakışır yerleri hazırlayalım. Hazırlanmış bir Okmeydanı projesi var alternatifli olarak. Süratle bunlar gerçekleştirelim” ifadelerini kullandı.
30.05.2013 10:06:38