Turgut Özal'lı ANAP iktidarında Devlet Bakanlığı yapan Ekrem Pakdemirli İstanbul merkezli operasyonda bilinçli bir algı yönetimi yapıldığını savundu. Türkiye gazetesine konuşan konuşan Pakdemirli,"Bir komplo olabilir. ABD dersiniz, derin devlet dersiniz hepsine 'tamam' derim. Ama şunu söylemeliyim. Evde para sayma makinasını hiç akılcı bulmuyorum" diye konuştu. Pakdemirli kendi bakanlığı döneminde 1991 seçim kampanyasında muhalefet lideri Süleyman Demirel'in içi boş "Koskotas Yolsuzluk Dosyaları"nı sallayarak prim yaptığını hatırlattı. Pakdemirli,"İnsanlar o dosyaların boş olduğunu bilmiyor. Bir algı yönetimi yapılmış olabilir. Başbakan da bakanları yedirmeyeceğini açıklayabilir. Ancak benim çağrım bir komplo varsa hemen açıklığa kavuşturulmalı" diye konuştu. Eski Bakan Pakdemirli, Başbakan Erdoğan'ın da yolsuzluk izafe edilen soruşturma dosyasını kendisinin okumasını istedi, "Sakın dosyayı başkasına okutmasın. İnanıyorsa gereğini yapsın. Ya da arkadaşlarının temiz olduğunu açıklasın" dedi.
Aynısını Menderes ve Özal'a da yaptılar
Türkiye'nin son 65 yıllık tarihi, hayali dosyalar ve dış güçlerin bu yöntemle devirdiği hükümetlerle dolu...
Menderes'i ipe götüren hayali yolsuzluklar
Dış güçlerin çıkarlarına ters düşen hükümetleri devirmek istemeleri yeni değil. 1960 darbesiyle devrilen ve daha sonra Başbakan Adnan Menderes'i idama götüren süreçte de bunlar yaşandı. Hayali yolsuzluk dosyaları Menderes ve iki Bakanı yargılanırken gazetelere servis edildi. Hem göstermelik yargı için malzeme üretildi, hem de kamuoyu hayali gerçeklere inandırılmaya çalışıldı. Sözkonusu gazete haberinde Menderes'in gizli kasasının açıldığı, içindeki fotokopilere el konulduğu belirtiliyor. Sözde yolsuzluk belgelerinin arasında büyük boy bir kadın resmi de dikkat çekiyor!
"Koskotas dosyaları" Özal'ı devirmişti
1980'li yıllarda Türkiye'nin çehresini değiştiren Özal hükümetlerinin önünü de hayali yolsuzluk dosyaları kesti. 1989 yerel seçimlerinde bu iddialarla zayıflatılan ANAP hükümetleri, 1991 genel seçimlerinde DYP Lideri Süleyman Demirel'in Koskotas Dosyaları ile son bulmuştu. Demirel seçim meydanlarında elindeki dosyaları sallayarak Yunanistan'ın meşhur Koskotas skandalına atıfta bulunmuş, iktidara geldiklerinde gereğini yapacaklarını açıklamıştı. Demirel seçimlerden başbakan olarak çıktı. Dosyalardan da bir şey çıkmadı!
Koskotas olayı; 1980 yılında Yorgo Koskotas adlı iş adamının Başbakan Andreas Papandreu'nun garantörlüğü ile Girit Bankası'nı satın alması ile başladı. Birden bire ortadan kaybolan 100 milyon dolar Başbakan Papandreu ve yakın çevresine gidince olay patlak verdi. Koskotas 25 yıl hapis cezası aldı.
Refahyol'u bitiren "irtica tiyatrosu"
Bir yıl süren Refah Partisi-DYP hükümeti, üretilen irtica paranoyaları, askeri vesayetin desteği ve istifa ettirilen vekillerle sona erdirildi. Erbakan'ın Libya ve İran gezisi üzerine spekülasyonlar, aczimendilerin her akşam televizyonlara servis edilen zikir görüntüleri, şeyhlerin sözde aşk hikayeleri her gün halka izlettirildi. Ancak Erbakan hükümetinin en önemli suçu, ekonomiye havuz sistemini getirerek borcu olan kamu kurumlarının özel bankalardan yüksek faizle borçlanmasının önünü kesmekti. Faiz lobisi postmodern darbede bu yüzden başrolü oynadı. Hükümet, Çankaya'nın da desteği ile devrildi. Geriye kalan 300 milyar dolarlık korkunç faturayı Türk halkı ödedi...
23.12.2013 13:18:50